Liv, terler içerisindebir sağa, bir sola dönüyordu. Arada sırada da“ Hayır ben o değilim. Değilimmmmm.” diye bağırıyordu. Ama annesiyle babası Liv’in başında bekliyorlardı. Çok korkmuşa benziyorlardı.Haklıydılarda. Çünkü Liv,çok kötü görünüyordu. Onu çok uyandırmayı denediler. Ama yapamamışlardı. Liv hala, soğuk terler döküyordu. Annesi son bir kez tekrar uyandırmayı denedi ve Liv:
-“ Hayırrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr.” diye bağırdı. Annesi hemen Liv’e sarıldı ve:
-“ Korkma bitanem,biz yanındayız. Sakın korkma!” dedi ve Liv’i dizine yatırdı. Saçını okyaşarak onun en sevdiği şarkıyı söylemeye başladı. Bu şarkı Liv’i hep rahatlatırdı. Liv, sakinleşmişti. Annesi Liv’e:
-“ Hadi canım, kahvaltı edelim.” dedi ve Liv’i elinden tutarak kaldırdı. Liv annesine ve babasına dönerek ağlarcasına:
-“ Beni hiçbir zaman yalnız bırakmayacaksınız değil mi?” dedi. Annesi ve babası birden duraksadı. “Acaba neden böyle bir soru sordu?” diye düşündüler. Babası Liv’e dönerek:
-“ Merak etme canım. Hiçbir zaman, hemde hiçbir zaman bırakmayacağız!” dedi ve Liv’e sımsıkı sarıldı. Liv ve annesi ağlamaya başladılar. Sonra annesi de Liv’e ve babasına katılarak sarıldı. Sonra birlikte kahvaltıya indiler. Kahvaltı masasına oturdular. Liv, mutsuz ve ürkek bir şekilde masadaki yemeklere göz gezdiriyordu. Sanki oturduğu masa bir yabancının gibi davranıyordu. Yavaş yavaş annesinin yapmış olduğu, güzel böreklere elini uzattı ve bir tane aldı. Tabağına koyarken eli reçele çarptı ve reçel döküldü. Örtü reçele bulanmıştı. Liv ağlayacak gibi oldu. Annesi:
-“ Önemli değil canım. Sadece bir örtü. Senden önemli değil ya.” dedi. Hiç örtüye kafalarını takmadan yemeye devam ettiler. Liv ise dokunsan ağlayacak gibiydi. Korka korka yemek yiyiyordu.Yemeğini bitirip,usul usul masadan kalktı ve ellerini yıkamak için lavaboya gitti. Aynanın karşına geçti ve ağlamaya başladı. Bir yandan da ellerini yıkıyordu. Anlaşılan Liv, bu rüyadan çok etkilenmişti. Ellerini başına dayadı ve:
-“ Ne olursun onlara bir şey olmasın. Ne olur.”dedi hıçkırıktan sesi tam anlaşılmayarak. Annesi Liv’in sesini duyunca hızlı adımlarla Liv’in yanına gitti. Liv, yere oturmuş ağlıyordu. Annesi hemen yanına gitti,ona sarıldı ve:
-“ Canım korkma tamam mı? Biz hep babanla senin yanında olacağız.” O sırada babası da gelmişti. Babası:
-“ Benim güzel kızıma ne oldu? Neden ağlıyor?” dedi. Liv, kalkıp hemen babsına sarıldı ve hıçkırıklara boğuldu...