-Kabin 1-

Konu: -Kabin 1- C.tesi Tem. 12, 2008 6:45 pm

--RP İN--

Konu: Geri: -Kabin 1- Perş. Tem. 17, 2008 9:59 pm

O gece sanki her zamankinden daha soğuktu. Kolları titriyordu. Oysa ki hırkasına da sıkı sıkı bürünmüştü. Sabrina'ya bir şeyler mi oluyordu yoksa. Buraya geldiğinden beri kendini bir tuhaf hissediyordu zaten. Londra'nın onu bozduğunu düşünüyordu. Çünkü artık kimseyi arayıp sormuyordu. Ne ailesini ne arkadaşlarını.

Londra sokaklarında boş boş gezinirken bir yer buldu. Hoş bir yere benziyordu. Bazı arkadaşları burdan bahsetmişti. Üç Süpürge.. Tabelaya bakmayı bıraktı ve içeri girdi. tuhaf bir şey olmuştu. Sıcaktı içerisi. Hoş bir ortam vardı. Herkesin elinde kaymak birası vardı neredeyse.

Düşünmeden edemedi Londra'nın ne kadar büyük bir yer olduğunu. Burda da bir sürü arkadaşı vardı ama Fransa gibi olamayacağını düşünüyordu. Doğduğu yere gelmişti ama gene de mutlu değildi. İan aklına gelmişti. Eskiden onunla ne kadar iyi vakit geçirirlerdi. Düşünmekten kendini alıkoyamadı. Daha sonra bir baykuş postası yollamaya karar vermişti geçen gün. Ve baykuşuyla yollamıştı.

" Merhaba İan.. Ben Londra'ya geldim. Artık Fransa'da yaşamıyorum. Buradaki Bakanlık'ta çalışıyorum. Uygulama Dairesi'nde.. Sadece geldiğimi haber vermek için yazmıştım. Burada şimdilik sadece tek bir yer biliyorum. Üç Süpürge.. O yüzden beni bulmak istersen çoğunlukla orda olurum.. Kendine iyi bak. Sabrina.."

Yazıyı yazarken fazla mürekkep kullandığı belli oluyordu. Yazısı da berbattı zaten. Okul zamanlarında hiçbir profesör yazıyı okuyamadığı için düşük notlar aldığı olabiliyordu. Buna da öyle yazmıştı. Parşömenin her yerine mürekkep bulaşmıştı. Bu yüzden biraz çekinerek yollamıştı geçen gün bu mektubu.

Arkasından giren biri kapıyı kapatmamıştı. Sanki kıracakmışçasına vurup girmişti içeri. Ne kadar garip büyücüler var diye düşünüyordu. Oysa ki o hala kollarını birbirine birleştirmiş, üzerinden sarkan hırkayla kapının önünde dikiliyordu. İçeriye doğru yürüdü ve bir yere oturarak kaymak birası söyledi. Garson getireceğini söyledikten sonra arkasına yaslandı. Biraz ısınmak iyi gelmişti.

Konu: Geri: -Kabin 1- Perş. Tem. 17, 2008 10:24 pm

Ian evde oturmuş bakanlıktan kalan işlerini hallediyordu salondaki koltuğuna oturmuştu ve masasında duran kahvesinden her parşömeni okuduktan sonra bir yudum alıyordu.Parşömenleri okuması bittiğinde kahvesinde son yudumunu aldı ve yavaşça gerindikten sonra ayağa kalktı o sırada cama bir baykuş geldi, Ian şaşırmıştı hiç kimseden baykuş beklemiyordu saatte 12'ye vurmak üzereydi.Şaşkınlıkla camı açtı.Baykuş tırnaklarının ezmiş olduğu mektubu içeri attı ve hızla evden çıkıp gitti.Ian baykuşun ardından camı kapadı ve zarfı açıp mektubu okumaya başladı:

" Merhaba İan.. Ben Londra'ya geldim. Artık Fransa'da yaşamıyorum. Buradaki Bakanlık'ta çalışıyorum. Uygulama Dairesi'nde.. Sadece geldiğimi haber vermek için yazmıştım. Burada şimdilik sadece tek bir yer biliyorum. Üç Süpürge.. O yüzden beni bulmak istersen çoğunlukla orda olurum.. Kendine iyi bak. Sabrina.."

yazıyordu.Ian aynı şaşkınlıkla üstünü giyindi Sabrina'yı uzun zamandır görmüyordu.Sabrina onun çok iyi dostu olduğu kadar aynı zamanda çocukluk aşkıydı bunları düşünerek üç süpürgeye gitmek için cisimlendi...

Ian üç süpürgenin tam önüne cimlenmişti, kapıyı açtı ve içeri girdi.Sabrina en arkalarda oturyordu yanına giderek:

"Meraba sabrina uzun zaman oldu görüşmeyeli" dedi gülümseyerek yanına oturdu.

Konu: Geri: -Kabin 1- Perş. Tem. 17, 2008 10:37 pm

Sabrina iki gündür buraya geliyordu. İan'a baykuş postası yolladığı halde ne İan buradaydı ne de baykuşu. Çok uzak olamazdı evi buraya. En azından Sabrina öyle düşünüyordu. İç çekerek oturdu. Önce baykuşu gelmişti içeri. Ne olduğunu anlamamıştı. Buraya bykuş girebilir miydi bilmiyordu. Ama içeri girdiğinde hiçbir şey dememiştiler. Bu durumda onun koluna oturmasına müsaade etti ve onunla konuşmaya başladı.

"Götürdün mü he İan'a baykuşu ?.. tatlı akıllı baykuşum benim."

dedi. Onun kahverengi tüylerini severken baykuş ses çıkartmaya başladı. Kulağının dibinde olduğu için rahatsız olmuştu. Gelen kişiyi gösteriyordu. İan'dı. Sabrina o daha yanına gelmeden ayağı kalktı ve baykuşu yanındaki bir sandalyeye oturttu. Gülümseyerek onu karşıladı.

"Meraba sabrina uzun zaman oldu görüşmeyeli"

Doğru söylüyordu. Yaklaşık 4 yıldır görüşmemişlerdi. Okul bitince Sabrina Fransa'ya ailesinin yanına gitmişti. Bu yüzden de ayrılmak zorunda kalmışlardı İan ile. Eski sevgilisiydi. Onu hala seviyordu, ama mektuplarında dost olarak kalacaklarını acıklamışlardı birbirlerine. Ama sonsuza kadar öyle olacak değildi ya.

Çünkü Sabrina sonuçta Londra'ya geri dönmüştü ve hala bir şansının olduğunu düşünüyordu. Ancak daha sonra irkildi. Belki sevgisi vardı. Yeni birini bulmuştu kendine. Sabrina gibi olamazdı ya o da. Belki de evlenmişti bile. Sabrina aklından bu korkunç fikirleri çıkartarak İan'a cevap verdi:

" Evet gerçekten uzun bir zaman oldu.. Otursana.. "

dedi. İan gülümseyince yüzündeki kızarıklık artıyordu sanki. Onu hala seviyormuş gibi bakıyordu çünkü. Eski günlerdeki gibiydi sanki her şey. Ama Sabrina öyle olmayacağını biliyordu. Garsondan bir tane daha kaymak birası istedi. Yine aynı ses tonunda getireceğini söyledi. Onunki gelene kadar Sabrina da bir şey içmedi.

Konu: Geri: -Kabin 1- Ptsi Ağus. 04, 2008 11:36 pm

Ian, Sabrina'nın karşısına oturdu ve ona bakmya başladı.Eskisi gibi güzeldi hiç değişmemişti adeta.Zamanın büyümüş dallarında o hiç büyümemiş gibiydi.Sabrina'da ona bakıyordu yüzü biraz kızarmıştı sarı ışıkta, kendini belli eden yüz hatlarında heyecan seziyordu.Ian her duyguuyu yaşamıştı,biliyordu.Tabii bu duyguları saklamayı,köreltmeyide bilmişti zamanla.Ne de olsa o bir ölüm yiyendi.

Zamanın ona kattığı bin türlü yaşanmışlıkla dolu bir denizde savrulan bir ölüm yiyen olmuştu artık o.Sabrina bunu bilmiyordu elbette.Nasıl söyleceğini bilmiyordu Ian ona.Çocukken çok acı çekmişti ölüm yiyenler yüzünden Sabrina,bir kez daha ölüm yiyenlerden gelen bir darbeyle yıkılmasını istemezdi.Ian yüzüne normal bir gülümseme yerleştirerek:

"Neler yaptın görüşmeyeli?Ailenle iyi vakit geçirmiş olmalısın Hogwarts'ın verdiği özlemi gidermişsinizdir" dedi.

Konu: Geri: -Kabin 1- Ptsi Ağus. 04, 2008 11:50 pm

Yüzündeki bu gülümsemeyi her zaman için özlemişti. Bakışlarını. Ama belki de artık İan onu hatırlamıyordu bile. Sadece yüzündeki eski gülümsemeden eser vardı belki. Eskisi gibi değildi, ama Agnes ona karşı hala aynı tavırda olduğu kesindi. Eskiden beri böyle düşünüyordu. Ama neden olduğunu bir türlü Sabrina'ya söylemiyordu. Bu da yeterince sinirini bozuyordu aslında.

"Neler yaptın görüşmeyeli?Ailenle iyi vakit geçirmiş olmalısın Hogwarts'ın verdiği özlemi gidermişsinizdir"

Hogwarts ile ilgisi yoktu aslında. Gitmemişti de. Sadece bakanlıkta çalışmak için Londra'ya gelmişti. Ama yine de eski günlerini her gün farklı bir biçimde anımsıyordu. Bu yüzden belki dediği doğruydu. Ama yine de Hogwarts'ta oldukları gibi olmuyordu. Dersleri ekip ekip Hogsmade'i gitmeleri farklı bir hava, burada şimdiki gibi buluşmaları farklı bir hava veriyordu. Aslında burdaki pek hava veriyor sayılmazdı.

" Hogwarts'ı özledim tabi İan. Arkadaşlarımı da. Agnes'i buldum. Sonra seni buldum. Öyle işte. Sen neler yaptın görüşmeyeli? "

Sanki bir iki günden bahsediyormuş gibi konuşuyordu. Ama İan bunu fark edecekti fark etmesine, ancak soracağı bir şey yoktu. Çünkü ona mektup nden yollamadığı apaçık ortadaydı. İan ile ayrıldıkları zaman bilerek Fransa'ya gitmişti. Yani sonuncunda onun yüzünden gitmişti. Bu yüzden hesap sormaya hakkı yok diye düşünerek içini rahatlattı.

Konu: Geri: -Kabin 1- Salı Ağus. 05, 2008 12:17 am

"Hogwarts'ı özledim tabi İan. Arkadaşlarımı da. Agnes'i buldum. Sonra seni buldum. Öyle işte. Sen neler yaptın görüşmeyeli? "

Sabrina Agnes deyince Ian'ın aklına hogwarts'taki dostları geldi herbirini özlemişti.Zamamanın ilaç , bir o kadar acımasız olduğu bir gerçekti.Garsonun getirdiği kayamak birasından bir yudum alarak:

"Agnes'le bende görüşmüştüm ama bir kaç ay geçti sanırım.Senle görüşmeyeli 1 yıl kadar seherbazlık yaptım ama sonra kendi isteğimle istifa ettim.Seherbazlık bana göre değil"

dedi gülümseyerek devam etti:

"Şimdi ise Bakanlıktayım herşeyin çok yoğun olduğu yer"dedi.

",buraya geldiğini duydum..Yani bakanlığa geldğini Büyü yasaları dairesindeki başkan emekliye ayrılmıştı bunun üzerine geldin sanırım"

Ian'ı son günlerde mutlu eden tek şey buydu.Sabrina'yla yeniden birlikte olmak..

Konu: Geri: -Kabin 1- Salı Ağus. 05, 2008 9:09 pm

Baykuşunun İan'a bakmasını bırakmasını bekledi. Tekrar eline doğru yürüyüyünce normale döndüğünü anladı. Neden İan'a böyle garip davrandığını anlamamıştı. Elinde tuttuğu kaymak birasına doğru ilerlemeye başlamıştı. Sanki tüylerini içine dökmeye çalışır gibi bardağa tırmanıyordu. Sabrina onun kafasında ufak bir hareketle dokundu ve İan'ı dinlemeye başladı.

"Agnes'le bende görüşmüştüm ama bir kaç ay geçti sanırım.Senle görüşmeyeli 1 yıl kadar seherbazlık yaptım ama sonra kendi isteğimle istifa ettim.Seherbazlık bana göre değil"

Sabrina şoka girmiş bir tavırla bakıyordu ona. Ne yani İan.. İan ölüm yiyen mi olmuştu? Üstelik bunu bu kadar hafif bir tavırla söylüyordu. Bu kadar hafife alınacak bir şey miydi bu? Üstelik Sabrina'nın ölüm yiyenlerden nefret ettiğini bildiği halde bir daha mı canını yakacaktı onun. Ölüm yiyenlere katılıp bir defa daha mı mahvedecekti onu?

"Şimdi ise Bakanlıktayım herşeyin çok yoğun olduğu yer"

Bakanlıkta ölüm yiyen olarak mı çalışıyordu? Sabrina'nın iyice kafası karışmıştı. Çünkü Fransa'da böyle saçma şeyler olmuyordu. Kötü amacı olan hiç kimse bakanlığa giremezdi. Kesin talimattı bu. Oysa Londra görmeyeli ne kadar değişmişti. Baknalığın görevi büyücülük dünyasını korumaktı, ancak ölüm yiyenler bakanlığı bile işgal mi etmişti? Sabrina baykuşunun kaymak birasını masaya dökmesine aldırış etmeden İan'ı dinlemeye başladı.

",buraya geldiğini duydum..Yani bakanlığa geldğini Büyü yasaları dairesindeki başkan emekliye ayrılmıştı bunun üzerine geldin sanırım"

Şimdi de bunu söylüyordu? Acaba neden emekliye ayrılmıştı? Böyle bir bakanlıklta daha fazla çalışmak istemediği için mi yoksa iyileri aralarına almadıkları için mi? Nasıl olsa ölüm yiyenler tam bir seherbaz düşmanıydılar ve Zümrüdüanka Yoldaşlığının düşmanıydılar. İan Sabrina'nın seherbaz olduğunu bile bile nasıl da onunla böyle konuşabiliyordu açık açık. Hala aklı almıyordu.

" İan.. Sen.. Sen bana ölüm yiyen olduğnu mu söylüyorsun? "

dedi kısık ama bir o kadar da acınası bir seste. Sandalyesinde yıkılmış gibi duruyordu adeta. Çünkü tarafsızlıktan daha kötü bir şey varsa bu da ölüm yiyenlikti. Seherbazlıktan nasıl vazgeçilebilirdi ki? Böyle bir saçmalık nasıl olabilirdi? Üstelik karşısındaki kişi Sabrina'nın eski sevgilisiyken.. Belki de İan Sabrina'dan bu yüzden ayrılmıştı. Çünkü nedenini söylemeden ayrılmıştı. Belki Sabrina'yı daha çok yıkacağını düşünmüştü. Ama en azından nefret etmesini sağlayabilirdi. Oysa Sabrina İan'ı hala seviyordu.

Konu: Geri: -Kabin 1- Salı Ağus. 05, 2008 10:05 pm

" İan.. Sen.. Sen bana ölüm yiyen olduğnu mu söylüyorsun?"

İşte korktuğu soru gelmişti Ian'ın ; sanki biraz gerilmişti ve heyecanlanmıştı.Halbu ki Ian ne zamandır duygularını kontrol etmeyi biliyordu.Şimdi bir ölü gibi çaresizce tedirginlik duygusuna kapılmıştı.Suratı biraz kızarmıştı,büyük bir nefes alarak:

"Yoo..Tabii ki değil sadece işler,bilirsin..İşler çok yoğun olduğundan ayrıldım..." dedi.

Terliyordu;aslında yalan söylemeyi çok iyi bilirdi.Bunu işin 'en büyük usta'sından öğrenmişti.Ama ne olduysa söyleyemiyordu.Hayatında hiç sevdiği insanlara yalan söyleyememişti...

Soğuk kaymak birasına elini uzattı kuruyan boğazını ıslatmak için bir yudum alacaktı ki,Bar'ın kapısı gürültüyle açıldı içeriye kukuletalı adamlar giirmişti.Ian kaymak birasını elinden bırakarak ayağa kalktı ve asasını onlara doğru kaldırdı.Bara ölüm yiyenler tarafından bir baskın olmuştu analaşılan ve sevdiği insanı korumak için onlara bile saldırmak zorundaydı...

Konu: Geri: -Kabin 1- Perş. Ağus. 07, 2008 11:54 pm

Sabrina neler olduğunu anlamamıştı İan'a. Yalan söyleyeceği her açıdan belli oluyordu. Üstelik bir Zihnifendar olmasına karşın kitaplarını da okumuştu bunun ve böyle olacağını biliyordu yalan söylediği zaman. Sabrina sesini çıkartmadan İan'a baktı. Suratı kızarmış ona öylece bakıyordu. Ne söyleyecekse yalan söyleyeceği belliydi. Lütfen ölüm yiyenim desin diye bekliyordu. Çünkü yalan bir şey bekliyordu.

"Yoo..Tabii ki değil sadece işler,bilirsin..İşler çok yoğun olduğundan ayrıldım..."

Sabrina bunu dememesini diliyordu, ama her şey için çok geçti. Sabrina cebinden asasını çıkarttı İan'a göstermeden. Ama daha sonra kapıdan birilerinin girdiğini gördü. Sabrina İan'ın onların yanına gitmemesine şaşırmıştı. Kukuletalı birileriydi ve gece gece buradaki suçsuz insanlara saldırmaya kalkacaklarını biliyordu. Hiçbir şey yapmadı yine de. Buradan cisimlenip bakanlığa haber vermek istedi. Ama Bakanlığın bu konuda bir şey yapacağını düşünmüyordu. Bakanlık da onların yanında olabilirdi. İan bakanlıkta çalışıyor olmasına karşın ölüm yiyendi, kim bilir Sihir Bakanı ble ölüm yiyen olabilirdi. Kimse Sabrina ile ilgilenmiyormua benziyordu. İan ise Sabrina'ya bakıyordu. Gözlerine baktı. İan' da bakıyordu. Asasını çıkarttı ve birden:

" Zihnifendet "

diye bağırdı kalabalığın içinde ve gördüklerine şok olmuşçasına İan'a baktı. Birkaç saniye gözlere kapalı durmuştu. İan resmen ölüm yiyenlerin içine katılmıştı. Üstelik yanlarında bilmediği bir sürü büyücü vardı. Arkadaşları olmalı diye düşündü. Düşünmesine bile fırsat kalmadan başka bir görüntü ile karılaşmıştı. Bir kadın vardı yanında, Sabrina'nın bilmediği biri.. Sevgilisi miydi yoksa? Sabrina yavaşça gözlerini açtı. İan'a hiç bakmadı. Ölüm yiyenlerin akıllı olduğunu düşündü. Cisimlenirse onun peşine düşeceklerini biliyordu. Hiçbir şey yapmadan İan'a acınası ve ağlak bir gözle baktı ve:

" Yazıklar olsun İan ... Eskisi gibi olduğunu sandığım için sana mektup yolladım ... Ama çok değişmişsin, tahmin ettiğimden de çok ... Ve .. ve sevgilinle mutluluklar. "

dedi ve kapıya doğru yürüdü. Giderken gözlerinde bir iki damla yaş vardı. Neden ağladığı bilmiyordu. Hala İan'ı seviyordu, kendine engel olamıyordu. Nasıl olsa 10 senelik bir şeydi. Ama ondan nefret etmeye çalışacaktı elinden geldiği kadar. Çünkü onun artık bir sevgilisi vardı ve ölüm yiyenlere katılmıştı. Ölüm yiyenlerin Sabrina'ya ikinci vuruşuydu. Bir daha ölüm yiyenlerden darbe almak istemiyordu. Sağ eliyle göz yaşını sildi ve montuna sıkıca sarıldı. Hıçkırarak kapıya doğru ilerlemeye devam etti.

Konu: Geri: -Kabin 1- Salı Eyl. 09, 2008 5:43 pm

Andromeda uzun ve yorucu bir yolculuğun ardından üç süpürgeye gelmişti.Hayatını düşünüyordu derin derin sevgiden yoksun bir halde büyümüş olan andromeda yetimhanedeki korkunç acılarını atamamıştı üstünden herzamanki gibi tek başınaydı ve şimdi yine düşünüyordu bu kadar sevgi dolu olan üç süpürgedeki insanlara sinsi gözlerini dikmiş haşin bir edaya bakıyordu bir konu hakkında tartışıyorlardı tam duyamıyordu kız çoçuğa acı dolu bi ifadeyle kızıyordu belli ki .. kız hayalkırıklığına uğramıştı uzak bir köşede oturan andromeda ölüm yiyen kelimesini seçebildi bi an kalbi çarpmaya başladı karanlık lordunun bir müridi mi vardı karşısında uzun yıllar arnavutlukta lordunun emriyle bir çok görev gerçekleştirmişti andromeda yüzünü kapayan pelerinini indirdi ve sakladığı o güzel yüzü ortaya çıktı andromedanın o an kapı açıldı ve içeri bir sürü kukuletalı ölüm yiyen girdi andromeda daha da heyecanlanmıştı şimdi birden bir kahkaha attı sonunda kendinden birileri oradaydı işte Andromeda uzun ve yorucu bir yolculuğun ardından üç süpürgeye gelmişti.Hayatını düşünüyordu derin derin sevgiden yoksun bir halde büyümüş olan andromeda yetimhanedeki korkunç acılarını atamamıştı üstünden herzamanki gibi tek başınaydı ve şimdi yine düşünüyordu bu kadar sevgi dolu olan üç süpürgedeki insanlara sinsi gözlerini dikmiş haşin bir edaya bakıyordu bir konu hakkında tartışıyorlardı tam duyamıyordu kız çoçuğa acı dolu bi ifadeyle kızıyordu belli ki .. kız hayalkırıklığına uğramıştı uzak bir köşede oturan andromeda ölüm yiyen kelimesini seçebildi bi an kalbi çarpmaya başladı karanlık lordunun bir müridi mi vardı karşısında uzun yıllar arnavutlukta lordunun emriyle bir çok görev gerçekleştirmişti andromeda yüzünü kapayan pelerinini indirdi ve sakladığı o güzel yüzü ortaya çıktı o anda içeri 5-6 tane ölüm yiyen girdi simdi daha da heyecanlanmıştı bir kahkaha koyverdi ve
merhaba yandaşlarım dedi ölüm yiyenler şaşırmıştı yanlarına doğru yürüdü ve ölüm yiyen işaretini gösterdi ben andromeda black bellatrixin kızı...

Konu: Geri: -Kabin 1- Salı Haz. 09, 2009 4:52 pm

Shakira ve iki arkadaşı Üç Süpürge'ye girerken saçlarını savurdular.

Bakar mısnız? diye seslendi Shakira Biz üç Kaymakbirası ve iki Vişne Şurubu istiyoruz. Teşekkürler

» -Kabin 2-