-Masa 1-

Konu: -Masa 1- C.tesi Tem. 12, 2008 6:43 pm

--RP İN--

Konu: Geri: -Masa 1- Çarş. Tem. 16, 2008 12:38 pm

Evan, kendisine çekidüzen verdi şu son 2 haftadır. Giysileri, hareketleri ve konuşmalarıyla tam bir küçük hanım oldu. Bugün de ablasını ziyaret edecekti. Çalıştığı dükkana gidip, ona sürpriz yapmayı planlıyordu.
Hogsmade yollarında etrafına bakarak ve sevinçli bir şekilde yürüdü. Yoldaki arkadaşlarna selam verdi. Onlar da Evan'ın mutluluğunun sırrını merak etmişti. Evan, yeni doğmuş bir çocuk kadar saftı bugün. En son Şekerci Dükkanı'nı da arkasında bıraktıktan sonra Üç Süpürge'ye geldi. Ablasını ahşap kapıdan geçerken görememişti; ama boş bir masa bulup oturunca Evan'ın siparişlerini almak üzere geldi.
Evan, ablasına baktığında onun güzelliği bir kez daha dikkatini çekmişti. Sapsarı saçları sırtına kadar uzanıyor, gözleri mutluluktan parlıyordu. Boyuyla posuyla da mankenlerden farkı yoktu.
"Merhaba ablacım.Bugünkü davetsiz misafirin benim.Umarım sürprizimi beğenmişsinizdir."
dedi gülümseyerek. Gülümseyince gamzeleri ortaya çıktı Evan'ın ve ayağa kalkarak ablasına sarılıp onu öptü. Onun boyuna biraz zor yetişse de en azından omzuna yaklaşmıştı.

Konu: Geri: -Masa 1- Çarş. Tem. 16, 2008 12:57 pm

Avril güzel bir güne merhaba demişti o gün. Pozitif enerjisi yine yerindeydi. Erkenden kalkıp güzel bir duş aldı. Böylece güne zinde başlamayı hedefliyordu. Beline kadar uzanan saçlarını taradıktan ve daha sonra da kuruladıktan sonra hiç zaman kaybetmeyerek dükkanın yolunu tuttu. Hava bugün kasvetliydi. Yağmur her an kendini bırakacak gibi gözüküyordu. Bu Avril'ın daha pozitif bir enerjiye sahip olmasına neden olmuştu çünkü o kapalı havalara ve yağmura bayılıyordu. Etrafındaki tanıdıklarına gülümseyerek çamurlu yollarda ilerliyordu. Sonunda dükkana vardığındaysa etrafa çeki düzen vermeye başladı..

O sırada bir kaç müşteri gelmeye başlamıştı bile.. Avril onlara bir yandan servis yaparken bir yandan da etrafı toplamaya devam ediyordu. O sırada kapıdan içeri güzel bir o kadar da sevimli küçük bir kız girdi. Bu Rachel'di. Avril böyle bir sürprizi beklemiyordu. Ama hoşuna gitmemiş değildi. Rachel'ın kardeşleri arasında Avril için hep özel bir yeri olmuştu. Çünkü Avril en çok Rachel ile beraber vakit geçirmişti. Bu da ona daha bağlı olmasına sebep vermişti. Rachel ablasına gülümseyerek bir masaya yerleştikten sonra Avril yanına doğru ilerledi ve gülümseyerek;

-"Oo bu ne sürpriz küçük hanım.."

dedi ve küçük kardeşine sarılıp öptükten sonra;

-"Ne istersiniz bakalım?"

diye sordu sevimli bir tavırla..

Konu: Geri: -Masa 1- Çarş. Tem. 16, 2008 1:04 pm

Evan, ablasının çalıştığı yeri dikkatle incelerken gelmişti Avril. Gerçekten de çok düzenli ve bir o kadar da sevimli bir yerdi burası.
"Oo bu ne sürpriz küçük hanım.."
dedi Avril ve Evan'a sarılıp onu öptükten sonra:
-"Ne istersiniz bakalım?"
dedi. Evan. Ablasını fazla oyalamak istemiyordu; çünkü müşterilerin haddi hesabı yoktu. Bu da Avril'ın güler yüzünden ve ortamın sevimliliğinden kaynaklanıyordu büyük ihtimalle.
"Hmm.. Ne alsam ki? Senin bir tavsiyen vardır umarım, abla."
dedi Evan tatlı sesiyle. bir yandan da ablasının onu öpmesiyle yanaklarına bulaşan ruj izlerini silmeye çalışıyordu.

Konu: Geri: -Masa 1- Çarş. Tem. 16, 2008 1:16 pm

Avril kardeşinden cevap beklerken bir yandan da dükkanı izliyordu. Ne kadar da kalabalıktı. Halbuki bugün hava yağmurluydu. Bu kadarını beklemiyordu. Bu nedenle kardeşiyle fazla zaman geçiremeyeceği için üzülmüyor değildi. Sonuçta kardeşleriyle her zaman birlikte olamıyordu artık. Tatil zamanları dükkanla okul zamanı da Hogwarts ile meşguldu. Neyseki gelecek dönem ailesinden çoğu kişi Hogwarts'a başlayacaktı. Avril buna seviniyordu çünkü başka türlü onları görme fırsatı olmuyordu. O sırada kardeşi de bir şey bulamamış olacak ki;

"Hmm.. Ne alsam ki? Senin bir tavsiyen vardır umarım, abla."

diye sordu. Bir yandan yanağındaki ruj izlerini çıkarmaya çalışıyordu. Avril Rachel'e gülümsedi. Buna şaşırmamıştı. Çünkü çoğu kişi bu soruyu Avril'a yöneltiyordu. Bu nedenle Avril kardeşinin de damak zevkine uyduğunu düşündüğü vişne şurubunu uygun gördü ve kardeşine;

-"Peki o zaman bekleyin küçük hanım hemen geliyorum.."

dedi ve vişne şurubu hazırlamak için Rachel'in yanından ayrıldı. Bir yandan vişne şurubunu hazırlıyor diğer yandan da müşterilerin diğer isteklerini hazırlamış oluyordu böylece. Kısa bir zaman sonra elinde vişne şurubuyla kardeşinin yanına doğru gitti ve;

-"Al tatlım umarım beğenirsin. Senin damak zevkine uyacağını düşündüm.."

dedi gülümseyerek ve elindeki kan kırmızısı şurubu kardeşinin önüne koyduktan sonra o da kendisine bir sandalye çekerek yanına oturdu..

Konu: Geri: -Masa 1- Çarş. Tem. 16, 2008 1:26 pm

-"Peki o zaman bekleyin küçük hanım hemen geliyorum.."
dedi Avril ve Rachel'in yanından uzaklaştı. Evan, etrafına gülümseyerek bakıyordu. Dükkanı inceliyor; böyle bir günde bile buranın kalabalıklığına şaşırıyordu. Pencerelerden dışarıya baktığında oradan bir arkadaşının geçtiğini gördü ve ona el salladı. Samimi olsalardı onu çağırırdı; ama sadece selamlaştığı birisi olduğu için onu çağırmak mecburiyeti hissetmedi Evan. Dükkanın iç yüzüne tekrar döndüğünde ablasının kan kırmızısı bir içecekle döndüğünü gördü ve şaşkınlığını gizleyemedi. İçinden:
"Vay be... Bu ne hız. Büyüyünce ben de ablam gibi başarılı olurum umarım."
dedi. Bu sırada ablası tepsiyi masaya koymuştu ve:
Al tatlım umarım beğenirsin. Senin damak zevkine uyacağını düşündüm.."
dedi sevimli bir şekilde. Avril, daha sonra masaya bir sandalye çekerek Evan'ın yanına oturdu. Evan, içecektn bir yudum içti, gerçekten çok güzeldi.
"Teşekkür ederim abla. Gerçekten tam benim istediğim gibi... "
dedi. Vişne şrubundan biraz daha yudumladıktan sonra:
"Abla, seni meşgul etmiyorum, öyle değil mi? İşlerin varsa sen bak; benim zamanım var."
dedi kibarca. Avril'ın buna ihtiyacı olduğunu düşünmüştü.

Konu: Geri: -Masa 1- Çarş. Tem. 16, 2008 1:37 pm

Avril Rachel'in yanına oturduktan sonra onun vişne şurubunu yudumlamasını izledi. Beğeneceğini umuyordu ki yanılmamıştı da. Buna sevinmişti Avril. Rachel vişne şurubundan biraz daha içtikten sonra kıpkırmızı olan dudaklarıyla daha da sevimli görünerek;

"Abla, seni meşgul etmiyorum, öyle değil mi? İşlerin varsa sen bak; benim zamanım var."

diye sordu. Rachel her zaman kendisi gibi düşünceliydi zaten. Ailesinin tüm üyelerinde vardı bu huy. Bu nedenle ailesiyle her zaman gurur duyuyordu zaten. Avril o sırada arkasına dönerek müşterileri izledi. Herkes gülüyor, konuşuyor ve keyifleri yerinde gibi gözüküyorlardı. Bu nedenle Avril zaten kalkmak istemediğinden dolayı;

-"Hayır tatlım şimdilik işim yok.. Ee anlat bakalım heyecanlı mısın? Yakında Hogwarts'a başlıyorsun.."

diye sordu gülümseyerek. Rachel'in okulda onu hiç bir zaman utandıracağını düşünmüyordu. Umuyordu ki hepsi onun gibi Gryffindor'a seçilir ve Gryffindor'dan mezun olurdu. Ama bunun pek mümkün olmayacağını kendisi de biliyordu. Çünkü Lavigne ailesinde Slytherin'den mezun olan hatta Ölüm Yiyen olanlar bile vardı. Kim bilir belki Rachel'de arkadaş çevresinden etkilenerek ölüm yiyen olucaktı. Belli olmazdı. Öyle ya Avril tüm arkadaş çevresi ölüm yiyen olmasına rağmen yoldaşlık üyesi olmuştu ya orası da cabası. Ama pişman değildi, artık tarafsızdı ve çok daha mutluydu. Bir de arkadaşlarıyla arasını yeniden düzeltebilse her şey onun için daha mutluluk verici olacaktı. En azından öyle umuyordu. Bu düşünceler içerisinde kendi kendine gülümsedi ve Rachel'ın cevabını bekledi..

Konu: Geri: -Masa 1- Çarş. Tem. 16, 2008 1:48 pm

Evan, ablasına:
"Abla, seni meşgul etmiyorum, öyle değil mi? İşlerin varsa sen bak; benim zamanım var."
dedikten sonra Avril, dükkanı inceledi. Herkes mutlu ve servisten memnun görünüyordu. Buna sevinerek arkasını döndü ve:
-"Hayır tatlım şimdilik işim yok.. Ee anlat bakalım heyecanlı mısın? Yakında Hogwarts'a başlıyorsun.."
dedi. Ablasının bu cevabı Evan'ı sevindirmişti. Ablasının dediği gibi gerçekten çok heyecanlıydı Evan. Hogwarts, onun en büyük hayaliydi ve bu hayalin gerçekleşmesine tahmin ettiğinden bile az zaman kalmıştı. 2. Dönemi bekliyordu ve dönemin uzaması onu rahatsız etmiyordu; çünkü arkadaş çevresi oluşturuyordu kendine bu boşlukta. Dersleri için biraz tedirginlik duysa da çok çalışıp onların da üstesinden gelmeyi düşünüyordu. Ailesine layık bir evlat ancak böyle olurdu çünkü...
"Sevindim. Uzun zamandır seninle vakit geçirmiyorduk. Evet çok heyecanlıyım abla. Miley, bana Hogwarts hakkında bir şeyler anlattıkça sabırsızlanıyorum ve bir an önce oraya başlamak için can atıyorum. Ama bazen de derslerin ağırlığından korkmuyor değilim. Biliyorsun biraz tembelliği severim."
dedi. Bunu söylemekten utansa da gülümsedi ablasına karşı. Avril, okulda ger zaman Evan2ın yanında olacaktı ve bu, Evan'a güven veriyordu.

Konu: Geri: -Masa 1- Çarş. Tem. 16, 2008 2:00 pm

"Sevindim. Uzun zamandır seninle vakit geçirmiyorduk. Evet çok heyecanlıyım abla. Miley, bana Hogwarts hakkında bir şeyler anlattıkça sabırsızlanıyorum ve bir an önce oraya başlamak için can atıyorum. Ama bazen de derslerin ağırlığından korkmuyor değilim. Biliyorsun biraz tembelliği severim."

diye söze başladı Rachel. O an kendi küçüklüğüne gitti Avril. Hogwarts'ın ilk gününe. Seçmen şapka kafasına konduğundaki heyecanını, umarım Gryffindor olur diye içinden yalvarmalarını ve Gryffindor'a seçildiğindeki tarif edilemez sevincini, nasıl olduysa Slytherin'dekilerle aniden fazla iyi arkadaş olmasını, Gryffindor'dakilerin ona nefretle bakmalarını, Eloisé ile ilk tanışmalarını, onu ne kadar sevdiğini, beraber ne yaramazlıklar yapıp ne kadar eğlendiklerini.. O günleri nasıl unutabilirdi ki..

Şimdiyse her şey çok farklıydı. Hiç biri yoktu artık arkadaş olarak hayatında. Bir taraf meselesi yüzünden. Sırf Avril Yoldaşlıkta olmayı tercih ettiği için. Her ne kadar hala bundan pişman olmasa da geçmişten kalma izlerden olacak ki tarafsız olmuştu işte.. Bunların hiçbirisinin kardeşlerinin yaşamasını istemiyordu. Onların hep yoldaşlıktan arkadaşları olmasını böylece kendisi gibi ilerde arkadaşlarından taraf meselesi yüzünden kopmalarını istemiyordu. Bu düşüncelerden sıyrılıp Rachel'e cevap verdi..

-"Merak etme tatlım zorlanmazsın. Tahmin ettiğin kadar zor değil.."

dedi gülümseyerek. Çünkü o da derslerden Hogwarts'a başlamadan önce çok korkuyordu bu nedenle kardeşinin korkusunu çok iyi anlıyordu..

Konu: Geri: -Masa 1- Çarş. Tem. 16, 2008 2:08 pm

-"Merak etme tatlım zorlanmazsın. Tahmin ettiğin kadar zor değil.."
dedi Avril. Sonra da uzun bir düşünceye daldı. Evan, haddi olmasa da çok mrak etmşti ablasının ne düşündüğünü...
"Umarım..."
dedi Evan. Sonra da ablasına meraklı ve masum bakışlarla bakarak:
"Abla iki saatten beri ne düşünüyorsun? Gerçekten çok merak ettim. Bliyorsun biraz meraklıyımdır."
dedi sevecan bir bakış atarak. Meraklılığını her zaman ne kadar saklamaya çalışsa da gizleyemiyordu kimseden ve her zaman merakına yenik düşüyordu. Ablasının, Evan'ın hangi tarafta olmasını düşündüğünü soracaktı ablasına. Ama cesaret edemedi, böyle bir soru sormaya.
Yağmur, şiddetini birden artırıverdi. Bir şimşek çaktı ve ardından gök gürültüsü. Öğlenin tam ortasında havanın kararması da diğer bir sonucu.

Konu: Geri: -Masa 1- Çarş. Tem. 16, 2008 4:03 pm

Avril hala derin düşünceler içerisinde yavaş yavaş çiselemeye başlayan yağmuru izliyordu dükkanın penceresinden. Bunu kimseyle paylaşmasada kendini o kadar yanlız hissediyordu ki.. İş haricinde doya doya sohbet ettiği eğlendiği kimsesi yoktu. Olanlar hep geçerken selam verdiği kişilerdi. Ama onun istediği bu değildi. Eski günleri o kadar çok özlüyordu ki.. Keşke o günlere geri dönebilse ve o zaman tarafsız olabilseydi.. Tüm bu düşüncelerle boğuşurken Rachel, Avril'ın dalgınlığını farketmiş olacak ki;

"Abla iki saatten beri ne düşünüyorsun? Gerçekten çok merak ettim. Bliyorsun biraz meraklıyımdır."

diye sordu. Bunun üzerine Avril gülümsedi. Avril yalnızlığını daha önce kimseyle paylaşmamıştı. Herkes Avril'ı etrafa gülücükler saçarak pozitif enerji yayan birisi olarak düşünüyordu. Çünkü kimse onun içini göremiyordu. Böyle tanınmak onu sevindiriyordu tabii. En azından sorunlarını dış dünyaya yansıtmadığından emin olabiliyordu. Bu tatlı anı yine bozmak istemeyerek;

-"Bir şey yok tatlım ben sadece eski günleri özlüyorum sanırım.."

dedi gülümseyerek. Tüm bunları Rachel'e anlatarak Hogwarts'a önyargıyla başlamasını istemezdi. Bu nedenle susmak şimdilik en iyisiydi. Ama büyüyünce kardeşleriyle her şeyi paylaşabilirdi..

Konu: Geri: -Masa 1- Çarş. Tem. 16, 2008 5:51 pm

Evan, ablasının yaşadığı sorunlardan habersizdi. Onun çok mutlu olduğunu düşünüyor ve büyüyünce onun gibi başarılı ve güzel olmak ve geniş arkadaş çevresine sahip olmak istiyordu. Evan'ın kendisine örnek aldığı tek kişiydi Avril. Ablasının cevabını bekliyordu şimdi gelecekle ilgili hiç kaygısı olmadan.
-"Bir şey yok tatlım ben sadece eski günleri özlüyorum sanırım.."
dedi Avril. Evan, şaşırmıştı. Ne yani Hogwarts'ın Müdüresi Avril Lavigne öğrencilik yıllarını mı özlüyordu? Neden bilinmez bu Evan'a çokilginç gelmişti. Belki de bunu ilginç bulmasında gelecekte Hogwarts Müdüresi olmak isteği yatıyordu.
"Neden, neden bunu istiyorsun abla?Senin yerinde olmak herkesin hayali... Kariyerin, güzelliğin ve arkadaşların var. Ama yaramazlık yapamıyorsun. Sanırım benim de o kadar sorumluluğum olsa sıkılır ve eski, o dertsiz halime dönmek isterdim.Sen de mi öyle düşünüyorsun?.."
dedi Evan gülümseyerek. Geleceği düşündü. Acaba gelecekteki hayatı nasıl olacaktı? Hangi tarafı tutacak, kiminle evlenecek, hangi mesleği seçecekti? İlk defa düşünse de şu anda bunları düşünüyor; yersiz bir kaygıya kapılıyordu. Kafasında büyük bir soru işareti belirmişti Evan'ın. Belki de sürekli bunu düşünecekti bundan sonra..

Konu: Geri: -Masa 1- Çarş. Tem. 16, 2008 6:34 pm

Avril'ın cevabı üzerine Evan'ın şaşırdığını suratından görebiliyordu. Sonuçta herkese göre Avril'ın çok güzel bir yaşamı vardı. Onun yerinde olan biri neden öğrencilik yıllarını özlüyor olsaydı ki.. Dışarıdan bakılınca belki de haklılardı. Avril da küçükken Hogwarts Müdürüne çok özenir ne kadar şanslı olduğunu düşünürdü. Ama şimdi hiçbir şeyin dışarıdan gözüktüğü gibi olmadığını anlamıştı.. Evan şaşkınlığı kendi de dile getirerek;

"Neden, neden bunu istiyorsun abla?Senin yerinde olmak herkesin hayali... Kariyerin, güzelliğin ve arkadaşların var. Ama yaramazlık yapamıyorsun. Sanırım benim de o kadar sorumluluğum olsa sıkılır ve eski, o dertsiz halime dönmek isterdim.Sen de mi öyle düşünüyorsun?.."

Avril bu laflar üzerine kendi kendine gülümsedi. Kardeşi haklıydı belki de ama bir konu haricinde.. Onun arkadaşları vardı evet ama gerçek arkadaşlarının hepsini kaybetmişti. Bundan habersizdi Evan. Ayrıca bu Evan'ın kendisi hakkında böyle düşündüğünü henüz yeni öğreniyordu. Demek Evan da ablasına özeniyordu. Bu onu mutlu etmişti. Çünkü kardeşlerine örnek olabilmek onun her zaman amacı olmuştu ki görünüşe göre bu konu da hiçte fena değildi..

-"Hayır tatlım aslında tam olarak öyle değil.. Ben sorumluluk almayı seviyorum işimi de çok seviyorum ama yinede bazı şeyler öğrencilik yıllarının yerini tutmuyor sanırım. Her neyse bırakalım bu konuları büyüyünce ne demek istediğimi anlarsın zaten. Hem siz de mi Hogwarts Müdiresi olmayı bu kadar çok istiyordunuz küçük hanım?"

diye sordu Avril muzur bir şekilde Evan'a. Umuyordu ki tıpkı kendisi gibi kardeşleri de büyüyünce kariyerlerinde iyi yerlere gelirlerdi. Kim bilir belkide kendisinden daha iyi yerlere..

Konu: Geri: -Masa 1- Çarş. Tem. 16, 2008 6:54 pm

Evan, merakla ablasının cevabını bekliyordu. Umutla beklediği bir diğer şey de onun sorumluluklarsan sıkılmış olmasıydı. Çünkü böylece o da tembel olabilir; ablası sorduğunda bir neden gösterebilirdi.
-"Hayır tatlım aslında tam olarak öyle değil.. Ben sorumluluk almayı seviyorum işimi de çok seviyorum ama yinede bazı şeyler öğrencilik yıllarının yerini tutmuyor sanırım. Her neyse bırakalım bu konuları büyüyünce ne demek istediğimi anlarsın zaten. Hem siz de mi Hogwarts Müdiresi olmayı bu kadar çok istiyordunuz küçük hanım?"
dedi. Evan, bazı cevaplarna sevinse de sorumluluk meselesi onu hayal kırıklığına uğratmıştı.
"Sanırım haklısın. Öğrencilik çok zevkli, hem çok da fazla sorumluluk gerekteren bir şey değil. Hele benim için. Bu arada Hogwarts'tan sonraki büyük hayalim de buydu abla. Umarım bu da ilk hayalim gibi gerçekleşir."
dedi. Avril, okul müdürü olmasına rağmen Evan'ın ablasıydı ve Evan tembellik anılarını onunla paylaşmaktan çekinmiyordu. Evan, Avril'i annesi gibi görüyordu. Bütün dertlerini, sevinçlerini diğer ablalarına değil de Avril'a anlatması da bundandı.

Konu: Geri: -Masa 1- Perş. Tem. 17, 2008 12:59 am

Bu cevap üzerine Evan'ın biraz bozulmuş olduğunu görebiliyordu Avril. Çünkü Evan belkide yalnızca bu konuda Avril'dan çok farklıydı. Bunu kendisi de kabulleniyordu zaten. Evan ders çalışmaktan hoşlanan birisi değildi. Avril ise küçüklüğünden beri her zaman sorumluluk sahibi ve derslerini aksatmayan çoğu dersi olağanüstü olan bir öğrenciydi. Bu nedenle Avril şimdi kariyerinde güzel yerlere gelmişti. Bundan dolayı da çok mutluydu ve işini gerçekten severek yapıyordu..

"Sanırım haklısın. Öğrencilik çok zevkli, hem çok da fazla sorumluluk gerekteren bir şey değil. Hele benim için. Bu arada Hogwarts'tan sonraki büyük hayalim de buydu abla. Umarım bu da ilk hayalim gibi gerçekleşir."

diye karşılık verdi Evan o sırada. Avril gülümsedi. Evan'ın hemen öğrencilik yıllarını güzel bulmasına şaşmamıştı. Çünkü emindi ki Evan kendini Avril'ın yerine koymuştu ve o kadar iş gözünde büyümüştü. Tüm bunları Evan'ın Avril'a rahatlıkla anlatmasından Avril büyük mutluluk duyuyordu çünkü çoğu kardeşiyle arasında belkide Hogwarts Müdiresi olmasından kaynaklanan bir mesafe vardı. Evan'la bu mesafeyi aşmışlar ve her türlü konuyu rahatlıkla paylaşıyorlardı.

-"Umarım gerçekleşir tatlım fakat daha şimdiden sorumluluklar gözünde büyüyor bakıyorum.."

dedi Avril ve kıkırdadı. Ardından Evan'ın vişne şurubunun bittiğini görerek eliyle bir dakika işareti yaptı ve hızla boş bardağı kapıp elinde iki tane kaymak birasıyla geri döndü. Göz kırparak kaymak birasını Evan'a uzattı ve o da tekrar oturduktan sonra keyifle kaymak birasından bir yudum aldı..

Konu: Geri: -Masa 1- Perş. Tem. 17, 2008 12:26 pm

Avril, küçük kardeşinin sorumluluklardan korktuğunu fark etmiş; ama buna bir gülücükle karşılık vermişti. Kendisi gibi olmadığının Evan da farkındaydı. Ablasının sorumlulukları gözünde büyümüş ve haline şükretmişti. Bu halini her halinden belli ediyor, küçük bir çocuk kadar açık sözlü konuşuyordu.

"Umarım gerçekleşir tatlım fakat daha şimdiden sorumluluklar gözünde büyüyor bakıyorum.."

dedi Avril gülerek. Kardeşinin bu halleri komiğine gidiyor gibiydi.Evan güldü.

"Ehh, biraz...Beş parmağın beşi de bir değildir, değil mi?"

dedi sonrasında. Bu cümlesini de gülerek bitirmişti. Evan, gülmesi bittikten sonra vişne şurubundan bir yudum daha aldı. Kan kırmızısı içecekbitmiş ve bardakta kırmızı bir leke bırakmıştı. Avril, bardağa baktı ve eliyle bir dakika işareti yapıp hemen o bardağı mutfağa götürdü.

Evan, ablasının dükkanına şimdi biraz daha dikkatli baktı. Onunla olmayı seviyordu, onunla her şeyi paylaşıyor ve ablasıyla bir okul müdürü gibi değil de sadece abla olarak konuşuyordu. Bu, çoğu zaman onu rahatlatıyordu. Dükkandaki müşteri sayısına bakılırsa herkesi hoşnut ediyordu. Ama ablası neden kendini bu kadar yalnız hissediyordu? İşte bunu merak etmişti. Evan, bunları düşünürken ablası iki kaymak birasıyla geldi. Birisini Evan'a uzattıktan sonra kendisi de keyifle içmeye başladı. Evan, önce tedirgin bir şekilde yudumlarken; çok hoşuna gitti ki bir yudum daha aldı.
"Mmmhh..."
dedi içinden. Beğendiğini mimiklerle de ifade ediyordu.

Konu: Geri: -Masa 1- Perş. Tem. 17, 2008 12:49 pm

"Ehh, biraz...Beş parmağın beşi de bir değildir, değil mi?"

diye kendisi de gülerek karşılık vermişti Evan. Onu Hogwarts'ta gün geçtikçe merak ediyordu. Aslında tüm kardeşlerini öyleydi ama Evan'la beraber Hogwarts alışverişi yapacaklardı. Bu nedenle heyecanlı bir o kadar da hevesliydi Avril. Bir an önce ikinci dönemin başlamasını böylece tatil zamanı kardeşiyle Diagon Yolu'na gidip tüm araç gereçlerini almak istiyordu. Avril öğrencilik yıllarında çoğu zaman her işini kendi hallettiğinden dolayı Hogwarts alışverişini de kendisi yapardı. Bu nedenle ilk defa başka birisiyle ve başka birisine yapacağı alışverişin heyecanı vardı işte. Evan'ın hangi binaya seçileceğineyse tahmin bile yürütemiyordu. Çünkü Evan'ın kişiliği farklıydı pek ablasına uymuyordu bu nedenle Gryffindor'a seçileceğinden şüpheliydi. Hufflepuff olur diye düşünüyordu ama yanılabilirdi de..

Evan'a daha sonra kaymak birası getirdiğindeyse Evan'ın bunu daha önce hiç tatmadığını tahmin edebiliyordu. Fakat Hogwarts'ta çoğu zaman tatil niyetine Hogsmeade'e gittiklerinde yabancılık çekmesini istemediğinden dolayı ona kaymak birası ikram etmişti ki Evan'ın da çok sevdiği suratından belli oluyordu. Avril ilk Hogsmeade'e gittiklerinde arkadaşlarının ısrarları sonucunda içmiş ve hiç pişman olmamıştı ama bu sefer kardeşinin ısrar eden tarafta olmasını istedi.

Daha sonra bu düşünceleri unutarak Avril yeniden aklını bina konusuna götürmüştü. Kardeşinin hangi binaya seçilmek istediğini gerçekten merak ediyordu. Ama ona sormayı hiç aklına getirmemişti. Onun da mutlaka bir fikri vardı. Bu nedenle meraklı bir şekilde sordu;

-"Hangi binaya seçilmek istediğini hiç düşündün mü tatlım?"

diye sorusunu tamamladı ve Evan'a meraklı gözlerle bakmayı sürdürdü. O sırada yeniden kaymak birasını eline alarak keyifli bir yudum daha aldı..

Konu: Geri: -Masa 1- Perş. Tem. 17, 2008 12:56 pm

-"Hangi binaya seçilmek istediğini hiç düşündün mü tatlım?"
dedi Avril Evan'a. Evan'ın yüzü düşmüştü birden. Onun hayallerine göre o, bir Ölüm Yiyen ve Slytherinli olacaktı. Ama ablası iyi yürekliydi ve bunu ona söylemekten çekiniyordu. Aslında Evan da şimdiye kadar iyi yürekliydi; ama belki özenti onları olmak istiyordu.Ablası kaymak birasından yudumlayınca Evan'ın da aklına geldi ve bir yudum da Evan aldı kaymak birasından. Daha sonra-neden kızardığını bilmese de- yüzü kızarmış bir şekilde:
"Şey... Ben Slytherin'e seçilmek istiyorum abla."
dedi Evan. Ablasının kızmasından-daha da kötüsü- hayal kırıklığı yaşamasından korkuyordu. Ablasının sorusuna cevap verdikten sonra ellerine baktı. El parmakları, kendisi kadar zayıf; bir o kadar da uzundu. Bu, Evan'ın çok hoşuna gitse de bazı kişiler tarafından dalgaya alınıyordu.Ablasının cevabını beklerken çok heyecanlandı ve elini bardağa çarptı. Bardak devrilince masa berbat oldu tabi; ama Evan'ın asıl derdi kaymak birasının bitmesiydi.

Konu: Geri: -Masa 1- Perş. Tem. 17, 2008 1:13 pm

Avril'ın sorusu üzerine Evan'ın biraz heyecanlandığını görebiliyordu Avril. Heyecanının nedeninini anlayamamıştı bir türlü. Avril'ın suratına bakamıyordu. Gözlerine ellerine doğru çevirmiş ve başını hafif öne eğmişti. Tüm bu hareketlerin pekte güzel bir cevaba varmayacağını biliyordu Avril yinede tüm meraklı bakışlarıyla Evan'a bakmayı sürdürdü. Evan'ın suratı hafiften kızardı ve;

"Şey... Ben Slytherin'e seçilmek istiyorum abla."

dedi güçlükle. Avril büyük bir hayal kırıklığı yaşamıştı. Çünkü o en düşkün olduğu kardeşinin bir Slytherin'li, bir ölüm yiyen olmak istediğini henüz yeni öğreniyordu ve o kardeşini hep bir yoldaşlık üyesi olarak düşünmüştü. Evan'ın hiç bir zaman Slytherin'li olmak istediğini düşünememişti. Avril kendini büyük bir darbe yaşamış gibi hissediyordu. Onun ailesinde ölüm yiyen olan özellikle de Slytherin'li ölüm yiyenler çok azdı. Kardeşinin de o gruba katılmasını istemiyordu. Ama o kararını vermişti bile anlaşılan. Evan'ın hala çok mahcup bir görünüşü vardı. Avril'ın suratına bakmaya cesaret edemiyordu sanki..

O sırada bardağın kırılma sesiyle irkildi Avril. Evan heyecandan bardağa çarpmıştı ve kırılan bardağın sesiyle tüm dükkanın ilgisini üzerilerine çekmişlerdi. Avril hiç bir söz söylemeden yerinden kalktı ve müşterilere bozuntu vermeden masayı temizledi. Ardından Evan'a güçlükle gülümseyerek;

-"Ah tatlım.. Hayal kırıklığına uğramadım desem yalan olur.. Ama bu senin kararın ve kararlarında özgürsün.."

dedi ve kardeşinin ince ve uzun ellerine doğru ellerini götürdü ve Evan'ın yumuşak ellerini kendi avucunun içerisine alarak yeniden Evan'a gülümsedi. Çünkü onun kendini yanlız hissetmesini istemiyordu tıpkı kendisi gibi bir taraf meselesi yüzünden. Bu nedenle onun her zaman arkasında olduğunu hissettirmek istedi..

Konu: Geri: -Masa 1- Perş. Tem. 17, 2008 4:43 pm

Evan, bardağı kırdıktan sonra bütün herkesin dikkati bu masaya çekilmişti. Evan, utancından kıpkırmızı kesilse de Avril hiç bozuntuya vermeden masayı temizleyiverdi. Yüzü düşmüş olsa da küçük kardeşi Evan'a gülümsemeye çalışıyordu. Masayı eski haline getirdikten sonra:
Ah tatlım.. Hayal kırıklığına uğramadım desem yalan olur.. Ama bu senin kararın ve kararlarında özgürsün.."
dedi Avril. Evan, ablasının soğukkanlılıkla cevap vermesinden hoşnut gibi görünse de o, çok üzülüyordu bu duruma. Hata yaptığını, sanki ablasına karşı çok büyüksuç işlediğini düşünüyordu. Kırdığı bardaklardan dolayı ablasından özür diledi. Suçunu hafifletmek istercesine gülümsemişti; ama düşüncelerinden kopamadığı besbelliydi. Şimdi masadaki iki kişide kendi içine dalmış ve düşünüyorlardı. Belki ikisi de aynı şeyi düşünüyorlardı; ama birbirlerine gülmsediklerinden bunun farkına varamayacaklardı. Evan, sandalyesini ablasına biraz yaklaştırdı ve başını omzuna koydu.
"Abla sence yanlış mı yapıyorum? Bu kararı verdiğimden beri senin yüzüne bakmaktan çekiniyorum, ailedekilerin de... Ben seni üzecek bir şey yapmaktan korkuyorum."
dedi. Daha yeni kahkalar yükselen mutlu masada şimdi düşünce fırtınaları ve biraz da duygusallık baş gösteriyordu.

Konu: Geri: -Masa 1- Perş. Tem. 17, 2008 5:28 pm

Evan'ın bu kararı Avril'ı gerçekten sarsmıştı. Evan gerçekten çok iyi ve temiz bir kızdı. Ona ölüm yiyenliği hiç yakıştıramıyordu. Ama bunu ona asla söylemeyecek ve yansıtmayacaktı. Avril ile küçüklüğünde ölüm yiyenler az alay etmemişlerdi. Bu nedenle olsa gerek ölüm yiyenlerin çoğundan nefret ediyordu. Belkide Eloisé gibi ölüm yiyen arkadaşları olmasaydı Hogwarts'tan mezun olana o kadar o havalı tipleri çekecekti. Buna dayanabileceğini sanmıyordu. Hatırlıyorduda 1. sınıftayken o ölüm yiyenlerden dolayı az ağlamamıştı. Şimdi kardeşinin alay eden tarafta olması gerçeği ona gerçekten acı veriyordu. Ona bu kararı verdiren ne olmuştu merak ediyordu çünkü Evan'ın çevresinde fazla ölüm yiyen yoktu..

O sırada Evan'ın hala Avril'dan çekindiğini görebiliyordu. Sanki suç işlemiş gibi bakıyordu Avril'a. Bu Avril'ı rahatsız ediyordu. Kesinlikle böyle düşünmesini istemiyordu çünkü bu hayatta düşüncelerini özgürce savunamamasına yol açabilirdi. Bu nedenle belkide Avril ona bozulduğunu hissettirmemeye çalışıyordu. Becerebiliyor muydu? Orasını bilmiyordu.. Evan ile göz göze geldiklerinde birbirlerine gülümsemekten başka bir şey yapmıyorlardı artık. Sohbetleri eskisi gibi değildi. Sanki ortam soğumuş gibiydi.. Evan sandalyesini Avril'a doğru hafif bir oynatmayla yaklaştırdı ve başını Avril'ın omuzuna koyduktan sonra;

-"Abla sence yanlış mı yapıyorum? Bu kararı verdiğimden beri senin yüzüne bakmaktan çekiniyorum, ailedekilerin de... Ben seni üzecek bir şey yapmaktan korkuyorum."

Evan yine düşünceli tavırını ortaya koymuştu. Öyle tatlı görünüyordu ki Avril onu düşüncelerinden dolayı incitmekten korkuyordu bu nedenle aynı şefkatli tavırıyla yine hiç bozuntuya vermeden;

-"Ben senin düşüncelerine saygı duyuyorum tatlım. Yanlış ya da doğru olduğuna senin karar vermen gerekir. Yalnızca bir şeyi merak ediyorum.. Slytherin'li olmayı neden bu kadar istiyorsun?"

diye sordu gülümsüyordu hala. Bir yandan ciddi olduğunu belli eden bir ses tonu kullanmıştı ve Evan'ın cevabını bekliyordu..

Konu: Geri: -Masa 1- Perş. Tem. 17, 2008 5:41 pm

Ben senin düşüncelerine saygı duyuyorum tatlım. Yanlış ya da doğru olduğuna senin karar vermen gerekir. Yalnızca bir şeyi merak ediyorum.. Slytherin'li olmayı neden bu kadar istiyorsun?"
dedi Avril ciddi ama sevecan bir şekilde. Evan, rahatlamalı mı yoksa rahatlamamalı mı şaşırmıştı. Ciddi ama sevecan bir gülümseyiş...Gerçekten Slytherinli olmayı neden bu kadar istiyordu? Şimdiye kadar hçi düşünmemiş, sadece istemişti. Şimdi ise ablası cevap bekliyor; neden bu seçimi yaptığına dair meraklanıyordu. Meraklarında haklıydı; Evan'ın çevresi kötülerle çevrili değildi çünkü. Ama yaşadığı olayları aklına getirdiği zaman neden böyle bir seçim yaptığını fark etmişti. Slytherinli öğrencilerin çok daha başarılı ve çok daha havalı olduğunu düşünüyordu. Evan, ezilmekten hiç hoşlanmazdı, dalga geçilmekten de... Ama eğer bir Gryfinndorlu veya başka bir bi binadan olsa hep o kötülerin dalgaları arasında kalacaktı. Aslında Gryfinndorlu olmak istese de sırf bu yüzden Slytherin2i tercih etmişti. Ama o Slytherinli olunca sadece başkalarının dalgalarından kurtulmayı hedefliyordu. Amacı diğer öğrencilerle dalga geçmek veya onlarıküçük düşürmek olmamıştı.
"Abla, bunu hiç düşünmemiştim. Ama sanırım ben kötü yüreklilerin beni ezmesie dayanamayacağımı düşündüğüm için bu tercihi yaptım. Eğer Seçmen Şapka beni Slytherin' e seçerse kimseyle dalga geçmiyeceğim. Hatta Slytherinli arkadaşlarıma da rica ederim onlar da geçmezler."
dedi Evan. Bu konuşmasından da halaçocukluk dönemini atlatamadığı besbelliydi.

Konu: Geri: -Masa 1- Perş. Tem. 17, 2008 6:05 pm

"Abla, bunu hiç düşünmemiştim. Ama sanırım ben kötü yüreklilerin beni ezmesie dayanamayacağımı düşündüğüm için bu tercihi yaptım. Eğer Seçmen Şapka beni Slytherin' e seçerse kimseyle dalga geçmiyeceğim. Hatta Slytherinli arkadaşlarıma da rica ederim onlar da geçmezler."

Şeklinde bir yanıt vermişti Evan. Bu Avril'ı biraz olsun rahatlatmıştı. En azından o Slytherin'e seçilse bile oradaki bazı tiplere benzemeyecekti. Ayrıca kimsenin kardeşinden nefret etmesini istemiyordu. Bunu kendi küçüklüğünden de biliyordu. Gryffindor'lu arkadaşları onlara bu şekilde davrananlardan nefret ederlerdi. Evan'ın ayırımcı bir kız olmadığını bildiğinden dolayı içi daha da rahattı şimdi. En azından eskisi gibi Evan'ın geleceği ile ilgili kuşkuları yoktu ve Evan'ı onaylarcasına yalnızca kafasını oynatmakla yetindi. Bu da Evan'a yetmiş gibiydi..

Bu konuşmaların ardından pencereden dışarıyı izlemeye koyuldu Avril. Yağmur çoktan serpiştirmeye başlamıştı bile. Çok hoş bir manzaraydı. Yağmurun camı döven sesleri hoş bir hava katıyordu kendisine göre.. Müşteriler yavaş yavaş azalmaya başlamıştı. Bazılarıysa hala neşeli bir şekilde kahkaha atıyor ve keyiflerine devam ediyorlardı. Bugün Avril müşterilerini biraz fazla aksatmıştı ama değmişti doğrusu. Kardeşiyle keyifli bir sohbet yapmış aynı zamanda da onun hakkında önemli bir bilgi öğrenmişti her ne kadar o konuşmalar pek keyifli olmasa da Avril kardeşinin onu ziyaret etmesinden çok memnun kalmıştı..

Hava yağmurdan dolayı daha erken kararmıştı bugün. Avril kardeşinin çok karanlığa kalmasını istemiyordu. Artık gitmesi gerektiğini düşünerek;

-"Tatlım sen artık eve gitsen iyi olur.. Hava kararmaya başladı. Benim burada ufak işlerim var onları halletmem gerek. Daha sonra bende gelirim.."

dedi gülümseyerek..

Konu: Geri: -Masa 1- Perş. Tem. 17, 2008 6:23 pm

Evan, düşüncelerini açıkladıktan sonra Avril rahatlamış gibiydi. Cümlelerini başıyla onaylayarak Evan'ı rahatlatmıştı. Gözlerini pencereye çevirince Evan da oraya baktı. Hava yağmurlu ve karanlıktı. Evan artık gitmesi gerektiğini düşünüyordu ki ablası konuşmaya başladı:
-"Tatlım sen artık eve gitsen iyi olur.. Hava kararmaya başladı. Benim burada ufak işlerim var onları halletmem gerek. Daha sonra bende gelirim.."
dedi Avril.
"Acaba onunla kalsam mı"
diye düşündü Evan önce. Ama daha sonra ablasını çok oyaladığının farkına varıp vazgeçti bu kararından.
"Tamam, ben gideyim o zaman abla. Senle çok güzel vakit geçirdim. Görüşürüz..."
dedi ve sandalyesinden kalkarak ablasını öpüp ona sarıldı. Daha sonra da sandalyesini düzeltti. Kapıdan çıkarak ablasına el salladı ve ona öpücük yolladı.Bugün ablasıyla sohbet etmek, hatta Evan'ın seçimlerini konuşmak onu mutlu etmiş; sanki büyük biyük üzerinden kalkmıştı. Kapıdan çıkarken yapmurdan korunmak için kafasını öne eğdi ve LAvigne Malikanesine doğru yürüdü.

» Masa 1(rp in)
» **Masa 1**
» 1. Masa
» **Masa 2**
» 2.Masa