Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu
Sanal Hogwarts'a Hoşgeldiniz!
Sitemizden Yararlanmak İçin Kayıt Olmanız Gerekmektedir...
Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu
Sanal Hogwarts'a Hoşgeldiniz!
Sitemizden Yararlanmak İçin Kayıt Olmanız Gerekmektedir...
Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu


 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 -Şifacı Alımları-

Aşağa gitmek 
+15
Opheliac Lenore Giovanni
Skyler Keira Knigtley
Melissa Ellyn Roviuné
Cedric Diggory
Lisabelle Ellen Roviuné
Summer Elonor Roviuné
Lara Ruenn Hudgens
Jacqualine B. L'moné
Tiffany Ane Hudgens
Svetléna Rosselyn Widmore
Melaine Rachel S. Peace
Lizzie Katherina Roviuné
Clémence Roviuné
Marissa Dakota L. Gaunt
Marsdén Lexie Millér
19 posters
Sayfaya git : Önceki  1, 2
YazarMesaj
Marsdén Lexie Millér
Hogwarts Müdiresi & Admin
Hogwarts Müdiresi & Admin
Marsdén Lexie Millér


Kadın Mesaj Sayısı : 1972
Yaş : 30
Nerden : ist.
Savaşta Hangi Taraftasın ? : Tarafsız
Asa : Çığlığın Derin Sesi
Kan Durumu : Safkan
Özel Yetenek : Metamorfmagus
Patronus : Unicorn^
Kayıt tarihi : 11/04/08

Büyücü Özellikleri
Galleon Galleon: 1000

-Şifacı Alımları- - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: -Şifacı Alımları-   -Şifacı Alımları- - Sayfa 2 Icon_minitimeCuma Tem. 25, 2008 6:57 pm

Kabul edildi..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://sanal-hogwartsrpg.yetkin-forum.com/lejant-f7/angel-marsde
Skyler Keira Knigtley
Muggle
Muggle
Skyler Keira Knigtley


Mesaj Sayısı : 12
Kayıt tarihi : 28/07/08

Büyücü Özellikleri
Galleon Galleon: 1000

-Şifacı Alımları- - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: -Şifacı Alımları-   -Şifacı Alımları- - Sayfa 2 Icon_minitimePtsi Tem. 28, 2008 2:17 pm

Skyler Rachel Bilson
21

Skyler Voldemort Malikanesi'nde ki odasında yatakta dönüp duruyordu.Bütün gece kabuslar görmüştü,hepsi farklı ve ayrıydı ama hepsi acı vermişti.Skyler aylardan beri doğru düzgün uyumamıştı,her gece aklına annesi geliyordu.Artık yokluğu ve özlemi Skyler'ı deli ediyordu.Öldüğüne inanmaya başlamıştı neredeyse 5 yıl olmuştu ve annesinden tek iz yoktu.
Bir insan 5 yıl ne yapabilirdi?

Nereye gidebilirdi?

Skyler ablalarının düşüncelerini bile bilmiyordu,belki annesi ölmüştü ve ablaları bunu biliyordu Skyler üzülmesin diye ona söylememişlerdi.
Skyler büyük bir hışımla kendini yataktan attı hemen ablalarını bulması gerekiyordu,koşarak mutfağa gitti.
Kimse yoktu, sadece salak evcinleri ortalıkta dolaşıyorlardı.Skyler büyük bir hiddetle;

Ortalıkta dolaşmayın,hemen işinizin başına bidaha sizi boş görürsem kirli bir çorapla karşılaşabilirsiniz dikkatli olun!
Ablam nerde,nereye gittiler?

Korkmuş olan evcini kekeleyerek;

E..fen...dim ab..lan..ız..dış..ar..ı g.itti.....size..bir...şey ..şey al..ı..cak..mış

Skyler salak evcinine sinirle bakıyordu;

Bir daha önümde kekeleme ve hemen işinin başına,defol!!!

Evcini koşarak oradan uzaklamıştı,Skyler ablasını bekleyemezdi hem bütün gün bu konu hakkında kafa yormak istemiyordu,odasına şıkarak giyindi.Dışarı çıkıp gezebilirdi.



Hava bunaltıcıydı,sıcak ve nemli.
Skyler siyah bir etek giymiş, bütün ev halkının yok olma nedenini anlamıştı;herkes sıcaktan patlamıştı.
Skyler etrafa gözlerini kısarak bakıyordu,güneş gözüne girmişti.Artık dayanamayacağını anlamıştı koşarak Hogwarts'a geldi.Malikane okula yakındı,Skyler tatilken bile okula gelmeyi seviyordu Hogwarts tatilleri rahat ve ferah oluyordu.Skyler yürüyerek Göl Kenarı'na geçti,buraya bayılıyordu her zaman güzel ve serin oluyordu.Gölge bir ağacın altına oturdu;
Tatilde bile okula gelmeyi seven çocuklar vardı,Skyler gibi onlar da etrafta yürüyorlardı,bir erkek çocuk sırtını dönmüş yürüyordu Skyler, Matt' olduğuna emindi koşarak çocuğun yanına gitti ve;

Selam Matt burda ne yapıyosun,senin okula gelmeye can attığını bilmiyordum

Çocuk arkasını döndü,Matt değildi Skyler utanmıştı oysa arkadan Matt 'e ne kadar benziyordu.Çocuk Skyler'a şaşkınlıkla bakıyordu.Skyler;

Özür dilerim,birine benzettim

Sky somurtarak arkassını dönmüştü Matt'e gerçekten ihtiyacı vardı Sky arkasından gelen kalın bir sesle arkasına baktı ses Matt'e oldukça benzeyen çocuktan geliyordu;

Önemli değil,adım Bill,Slyterin

Sky kafasını onaylarcasına salladı çocuğu zar zor görüyordu güneş tam karşısındaydı;

Skyler,Ravenclaw

Sky yüzünü somurtarak yürümeye başlamıştı ki yine Bill tüm gücüyle bağırana dek;

Görüşürüz!!

Sky kafasını sallyarak yürümeye başladı
malikaneye kadar Bill'i düşündü Slyterin demişti büyük ihtimalle Ölüm Yiyen'di.Yakışıklı bir çocuktu,çok konuşmayı sevdiği belli oluyordu.
Skyler malikaneye girdiğinde ablası hariç herkes gelmişti.Skyler;


Ben odama çıkıyorum ablam gelirse haber verirsiniz!

dedi ve merdivenlerden en üst katta ki odasına çıktı,ablasını bekleyemezdi çok uykusu vardı sıcak her zamn Skyler'ın uykusunu getirirdi.........


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Marsdén Lexie Millér
Hogwarts Müdiresi & Admin
Hogwarts Müdiresi & Admin
Marsdén Lexie Millér


Kadın Mesaj Sayısı : 1972
Yaş : 30
Nerden : ist.
Savaşta Hangi Taraftasın ? : Tarafsız
Asa : Çığlığın Derin Sesi
Kan Durumu : Safkan
Özel Yetenek : Metamorfmagus
Patronus : Unicorn^
Kayıt tarihi : 11/04/08

Büyücü Özellikleri
Galleon Galleon: 1000

-Şifacı Alımları- - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: -Şifacı Alımları-   -Şifacı Alımları- - Sayfa 2 Icon_minitimeÇarş. Tem. 30, 2008 10:35 am

Kabul edildi..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://sanal-hogwartsrpg.yetkin-forum.com/lejant-f7/angel-marsde
Opheliac Lenore Giovanni
Muggle
Muggle
Opheliac Lenore Giovanni


Kadın Mesaj Sayısı : 21
Yaş : 36
Nerden : Bursa
Savaşta Hangi Taraftasın ? : Karanlık Taraf
Rp Sevgilisi : Ehm Aranıyorr
Kayıt tarihi : 02/08/08

Büyücü Özellikleri
Galleon Galleon: 1000

-Şifacı Alımları- - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: -Şifacı Alımları-   -Şifacı Alımları- - Sayfa 2 Icon_minitimeC.tesi Ağus. 02, 2008 8:57 pm

Ad: Opheliac Lenore
Soyad:Giovanni
Rp yaşı:20
Örnek Rp:

Küçücük iksir zindanında, tüm öğrenciler bunalmış durumdaydı, en çokta Silver. Kaynayan, fokurdayan ve sıcak buharlar salan iskir kazanları, karanlık bir ortam ve her biri birbirinden ölümcül iksirlerle dolu ufacık bir sınıf, Silver'ı boğuyordu. Özelliklede bu tür sahnelere sadece korku filmlerinde görmeye alışmış, hayatının ilk 11 yılı Muggle arasında, bir Muggle gibi geçmiş olmasından dolayı zorluyordu onu. Zaten oldum olası sevmezdi karanlık ortamları, babasını küçük ofisi bile bunaltıcı gelirdi. Pis kokulara katlanamazdı, iksirlerin bazıları çok kötü kokuyordu. Bu onu hasta ediyordu. Başının ağrımasına neden oluyordu, iksir zindanının kendine has ağır kokusu, daha kötüsü baş ağrısını kesecek olan büyüyü bilmiyordu daha. Büyük sınıflara sormayada utanıyordu. Onu terslemelerinden korkuyordu, evet bu olabilirdi, her ne kadar Sınıf Başkanı olsada... " Miss Devonshire " kadife yumuşaklığında ama buz kadar soğuk bir sesti duyduğu, başka bir akrabası olmadığına göre ona sesleniyordu. İçinden kötü birşey olmaması için Tanrı'ya yalvararak kaldırdı kafasını, İksir profesör tam karşısındaydı, ona hesap soran gözlerle bakıyordu. Korkmuştu, karşısındaki bir profesördü, oysa Silver zavallı bir Hufflepuff öğrencisiydi. Asla karşısındakiyle boy ölçüşemezdi. " E-efendim ? " dedi, sesi titriyordu ve korktuğu zaman yaptığı gibi kekelemeye başlamıştı. Profesör ona kızgın bir bakış attı ve yumuşacık ama içinin buz tutmasına neden olacak kadar soğuk sesiyle, tüm sınıfın duyabileceği şekilde konuşmaya başladı " Acaba, kazanınızı karıştırmak yerine neden boş boş baktığınızı sorabilirmiyim ? " Kıkırdamalar yükseldi, ama sadece iki üç tane kendini bilmezden çıkmıştı bu sesler, geri kalanlarda ise sessizlik hakimdi. " Ben- ben özü- " Tam özür dilemek üzereydi ki dersin bittiğini belirten zil çaldı, herkes ayaklandı. Profesör'de ona kızgın bir bakış atıp ardını dönüp masasına doğru gitti, hızla, titrek ellerle eşyalarını toparladıktan sonra herkesten sonra - çünkü kimse ona yol vermemişti - sendeleyerek çıktı sınıftan. Karanlık zindan koridorlarından hızlı adımlarla geçti, o çıkana kadar zindan boşalmıştı. Üst kata çıkan merdivenlerin başına gelince durdu. İlk basamağa oturdu, çantasını açtı ve ders programını çıkardı, bir dahaki ders Muggle Bilimleri'ydi. Biraz olsun içi rahatladı, karmaşık büyüler ve anlayamadığı sözler olmayacaktı en azından bu derste. Oturduğu yerden kalktı ve merdivenleri hızla tırmandı.

Koridorda ilerliyordu amacı sınıfı bulmaktı, ne yazıkki oldum olası bu tip işlerde hiç iyi olmamıştı. Hele sürekli yer değiştiren merdivenler işini daha çok güçleştiriyordu. Önce sağa döndü sonra sola sonra düz gitti, ah hayır başladığı yere geri dönmüştü. Söylene söylene düz gitti ve sağa döndü sonra tekrar sağa ve sonra sola burada sınıf bile yoktu, sağa saptı, bir kaç aşağı indi ve hafif yokuş bir koridorda ilerledi, bir sınıf vardı kapıya yaklaştı ah nihayet bulmuştu sınıfı . İksir dersindeki tüm öğrenciler buraya da giriyordu. Gülümsedi ve rahatlayarak derin bir oh çekti. Aralık kapıdan içeri süzüldü. Genç bir profesör duruyordu hemen girişte, giren herkese gülümsiyordu. Sapsarı saçları vardı ve çok güzeldi. Annesi de böyle birimiydi acaba? Ah maalesef hiç bilemeyecekti.
Sınıf neredeyse dolmuştu. Kendine kenarda bir yer buldu ve hemen oturdu. O çantasını yerleştirene kadar son bir kaç kişi gelmiş ve ders başlamıştı.

"Merhaba arkadaşlar.Sınıfıma hoşgeldiniz.İsmim Jeanette Woodhouse..6 sene önce bu okuldan mezun olmuş eski bir öğrenci,yeni bir profesorum.İlk dersim..Hogwartsta girdiğim ilk ders kadar heyecanlı olsamda belli etmeyeceğimden emin olabilirsiniz..Saygısızlığa asla tahammülüm yoktur,sululuğa,gereksiz şakalara..Öğrencilerimle ders dışında arkadaş olabilirim ama bu derse asla yansımaz lütfen bunu unutmayın..Öğrenci listesine başvurup derse girmeyen herkes puan kaybeder.Binanıza ve arkadaşlarınızın emeklerine saygınız varsa derslere girmenizi önenririm" Kuralları vardı ve uyulmasını istiyordu, öğrenciler üzerinde şimdiden bir hakimiyet kurmuştu, Silver buna hayran kaldı. Asla böyle biri olamayacaktı. Çok çekingendi. Ama bu dersi sevecekti, seviyordu da, ölmüş annesi ve babası bir Muggle'dı. Aslında bu kelimeyi de sevmiyordu çok. Sadece onların kanında büyücülük yeteneği yoktu, Muggle çok kaba ve anlamsız geliyordu Silver'a, Profesör devam etti "Eminimki mugglelara hayran kalanlarda onları sevmeyenlerde çıkacaktır içinizden.Bir profesor olarak bunu söylemem size garip gelebilir ama aranızdan muggle düşmanları bile çıkacaktır.. " Ah, düşman olacak son kişi Silver olurdu ancak, bu düşmanlık işini anlamıyordu. Tamam bir zamanlar cadıları yakmış olabilirlerdi, ama şimdi kimse kimseyi yakmıyordu değil mi? O sırada bir kaç Slytherinli sinir bozucu bir kıkırmada başlattılar,çoğu kişi dönüp onlara baktı buna Silver'da dahildi. Profesör yine Hufflepuff'lu bir kızın yanına gidip sınıfa dönerek konuştu "Slytherinler safkanlığa ve asilliğe diğerlerinden daha belirgin bir şekilde önem verirler bu doğru ancak onların hepsini genelleyerek muggle düşmanı ilan edemeyiz.." Ah, ne demezsin ! Hepsi aynı hepsi kendini birşey sanan zavallılar ! Tabii bunu içinden geçirdi Silver, dikkatleri üzerine çekmek istemiyordu, istemezdi asla !

Profesör tekrar masasına doğru yürüdü, eski görünümlü bir kitabın kapağını araladı. Şöyle bir göz gezidirip kapadı ve asasını alıp tahtaya doğru salladı.
'Muggle Bilim ve sanatları-
tıp,astronomi,tiyatro,müzik... '
Tahtada pek çok muggle terimi belirmişti, safkanlar şaşkındı, telaffuz edemiyor ve anlayamıyorlardı. Profesör tekrar asasını salladı, tüm kitaplarda 3. sayfa açıldı. Profesör okumaları için bir süre izin verdi, herkesin okumayı bitirdiğinden emin olduktan sonra konuşmaya başladı."evet dersimiz sona ermek üzere.Şimdi ders bitimine 10 dakika kala istediğim şey bu muggle bilimleri hakkında okuduklarınız içinde sayısal ve sözel bölümlerden en çok hangisi dikkatinizi çekti..bunu adınız ve soyadınızla birlikte belirterek yazarsanız sevinirim " Silver emindi, müzik onun için bir tutkuydu. Piyano ve çello çalıyordu, her ne kadar çalgılarını buraya getirememiş olsada, müzik hep onunlaydı. Çantasından bir parşömen çıkardı " L. Silver Devonshire , Müzik " yazdı inci gibi bir el yazısıyla. Sonra profesörün masasına bıraktı parşömeni ve toparlandı, yine herkesin sınıftan çıkmasını bekledi, çünkü kimse ona yol vermiyordu, ve herkes sınıftan çıkınca oda çıktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Marsdén Lexie Millér
Hogwarts Müdiresi & Admin
Hogwarts Müdiresi & Admin
Marsdén Lexie Millér


Kadın Mesaj Sayısı : 1972
Yaş : 30
Nerden : ist.
Savaşta Hangi Taraftasın ? : Tarafsız
Asa : Çığlığın Derin Sesi
Kan Durumu : Safkan
Özel Yetenek : Metamorfmagus
Patronus : Unicorn^
Kayıt tarihi : 11/04/08

Büyücü Özellikleri
Galleon Galleon: 1000

-Şifacı Alımları- - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: -Şifacı Alımları-   -Şifacı Alımları- - Sayfa 2 Icon_minitimeC.tesi Ağus. 02, 2008 9:44 pm

Kabul edildi..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://sanal-hogwartsrpg.yetkin-forum.com/lejant-f7/angel-marsde
Kimberly Alexis Bledel
Muggle
Muggle
Kimberly Alexis Bledel


Mesaj Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 07/08/08

Büyücü Özellikleri
Galleon Galleon: 1000

-Şifacı Alımları- - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: -Şifacı Alımları-   -Şifacı Alımları- - Sayfa 2 Icon_minitimePerş. Ağus. 07, 2008 12:46 pm


Ad:Kimberley Alexis
Soyad:Bledel
Yaş:18
Örnek Rp:
Emillie uzun ve dar bir koridorda öldüresiye acıyan bacağına aldırmadan koşuyordu.Yüzünün sol tarafının bir kısmını kanıyan bir yara kaplıyordu.Asası parçalara ayrılmış bir biçimde fakat hala elindeydi.Tam bu sırada yere kapaklandı.Korkuyla arkasına döndü ve tiz bir çığlık sesiyle yatağından fırladı.

Ter içindeydi.Etrafına bakındı.Dolabı, çalışma masası, kitaplığı, lavaboya açılan kapı hepsi yerli yerindeydi.Emillie
"Kabuslardan Nefret Ediyorum"diye düşünerek başını yastığına gömdü.Ama artık imkansızdı uyuyamazdı.Bu onun eskiden beri huyuydu ister 2 saat ister 12 saat uyusun bir kere uyandıktan sonra hiçbir şekilde aynı gün uykuya dalamazdı.

"Bu huyumdanda neftret ediyorum" diye sızlayarak yatağından kalktı.Mavi gözlerini duvardaki eski(her yıl kendini yenilediği için "eski") takvime dikti.Ve aynı anda suratına şapşal ve saşkın bir ifade geldi.Bir kaç saniye sonra bunun yerini mutluluğunu ve heycanını tamamen anlatan güzel bir gülümseme kaplamıştı

"Bu gün benim ilk Günüm" diye bağırmıştı ister istemez.Hala uyuklayan kedisi korkuyla tüylerini kabartmıştı. "Hadi cook zaten yeterince uyumuştun"dedi kedisine heyecanla.Normalde öyle çok heyecanlı birisi değildi ama bu sefer kendini tutamıyordu.En son bu kadar heyecanlandığında 11 yaşında küçük bir kız çocuğuydu.

Daha dersine oldukça zaman olmasına karşın aceleyle lavaboya girdi.Üstünüde aynı çabuklukla değiştirdi.Saçlarını ise öylece tutturmuştu.

Büyük salona kahvaltıya indiğindeyse heyecanı biraz olsun azalmıştı.Daha yeni olduğu için diğer profesörleri tanımıyordu.Tanışmak istiyordu ama bu gün tanışma faslını öğrencilerine ayırmıştı.Bu yüzden masanın en ucunda sessizce yaptı kahvaltısını.

Kahvaltıdan sonra derse daha yarım saat olmasına karşın dersliğe girdi.Daha hiç öğrenci yoktu.Dökümanlarınjı ve parşömenlerini masasının üstüne koydu.Ve tahtaya büyük Harflerle
"Emillie Duerre Poésy~Eski Yazılar Profesörü"yazdı.Son olarak sınıfın kapalı perdelerini asanın küçük bir bilek hareketiyle açtı ve öğrencileri beklemeye başladı.

Yavaş yavaş sınıf doluyordu.Yaklaşık 15 dk içinde tüm öğrenciler yerlerindeydi.Emillie'de hepsinin geldiğinden emin olduktan sonra söze başladı


"Merhabalar Ben Emillie Duerre Poésy yeni Eski Yazılar Profesörününz.Bu yıl ve umarım Hogwarts'daki öğrenim süreniz boyunca Eski Yazılar dersini beraber işleyeceğiz."diyerek ilk olarak kendisini tanıttı "Öncelikle sizlere bu dersin önemini ve neden işlediğimizi anlatacağım.Şuanda kullandığımız tüm büyüler eskiden kullanılan sözcükler yani diğer bir değişle yazılardan elde edilmiştir.Yani bu ders tüm Büyücüler ve Cadılar için önem taşımaktadır.Bu dersi işlememizin en önemli amacı ise aranızdan-hepinizin demiyorum-sadece yeteneklilerininzin burda öğrendiklerinizi kullanarak yeni büyüler icat etmenizdir.Tabi bu hemen olacak bir şey değil." içlerinden çoğu daha birkaç ufak büyü bilmesine karşın icat etmek gerçekten ilgilerini çekmişti.

"Şimdi birazda dersimizin içeriğinden bahsetsem iyi olacak.Eski Yazılar dersinde günümüzde kullandığımız çoğu büyünün dili olan Latinceyi işleyeceğiz.Tabi daha sonraları Mısırca ve Galce gibi dillerede değineceğiz...Eski Yazılar dersini şimdilik böyle özetleyebilirim.Son olark herkesin ön sıradan başlayarak kendini tanıtmasını istiyorum"diye bitirdi sözlerini

Öğrencilerde Emillie kadar olmasada 1.sınıf olmalarından kaynaklanan bir heyecan duyuyordular.Bu yüzden bazı öğrenciler konuşurken takılıyor ve kekeliyor bazı öğrencilerse kendinden emin bir şekilde konuşuyordu.Emillie hepsini tüm dikkatiyle dinledi.Son öğrencide yerine oturduktan sonra öğrenciler yavaş yavaş toparlanmaya başlamışlardı


"Evet hepinize teşekkür ediyorum.İlk ders olduğu için sizi pek sıkmıycam.Ödeviniz gelecek derse kadar Latince hakkında 3 parşömen uzunluğunda kısa bir araştırma yapmanız.Dersimiz burda sona ermiştir.Çıkabilirsiniz.." dedi ve dökümanlarını alıp sınıfı terketti


Out:Başka bir sitedeki rp'm

Bu arada "Hogwarts Şifacısı" olabilir miyim?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Marsdén Lexie Millér
Hogwarts Müdiresi & Admin
Hogwarts Müdiresi & Admin
Marsdén Lexie Millér


Kadın Mesaj Sayısı : 1972
Yaş : 30
Nerden : ist.
Savaşta Hangi Taraftasın ? : Tarafsız
Asa : Çığlığın Derin Sesi
Kan Durumu : Safkan
Özel Yetenek : Metamorfmagus
Patronus : Unicorn^
Kayıt tarihi : 11/04/08

Büyücü Özellikleri
Galleon Galleon: 1000

-Şifacı Alımları- - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: -Şifacı Alımları-   -Şifacı Alımları- - Sayfa 2 Icon_minitimePerş. Ağus. 07, 2008 1:07 pm

Kabul edildi canım yanlız rütbeleri şifacı olarak veriyoruz.. Wink
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://sanal-hogwartsrpg.yetkin-forum.com/lejant-f7/angel-marsde
Clémence Quélin Bell
Muggle
Muggle
Clémence Quélin Bell


Mesaj Sayısı : 9
Rp Sevgilisi : Rupért Grégory
Kayıt tarihi : 09/08/08

Büyücü Özellikleri
Galleon Galleon: 1000

-Şifacı Alımları- - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: -Şifacı Alımları-   -Şifacı Alımları- - Sayfa 2 Icon_minitimePaz Ağus. 10, 2008 1:29 pm

Ad:Clemence Quelin
Soyad:Bell
Yaş:20
Örnek Rp:[Başka bir sitedeki rp'm]
Ayağını her yere basışında kurumuş yaprakların çıkardığı hışırtılar kulağına bir hoş geliyordu.Ağaçların dallarından olan tek tük yaprakta rüzgarın sert esmesiyle her an yere savrulabilirdi.Sonbaharda burası ne kadar da güzel oluyordu.Tertemiz hava,ağaçların her mevsimde olduğu gibi değişik ve harika kokuları..Bu rahatlatıcı ortamda gezinip,temiz havayı içine çekmek,aklındaki herşeyi atıp doğanın sunduğu güzelliklerin zevkine varmak istiyordu...Ormanın iç taraflarına doğru ilerledikçe yüzünde bir tebessüm oluyordu.Sadece yaprakların hışırtısı,bir kaç tane kuşun cıvıltısında yürümek kadar güzel bir şey yoktu.Bir nevi rahatlama seansıydı.Çoğu kez bunu yapardı.Çok yorucu günlerde,kafasına estiğinde,kızdığı zamanlarda kapıyı çarpıp buraya gelirdi.Bu günde canı biraz doğayla baş başa kalmak istediği için gelmişti.Kendini bugün çok iyi hissediyordu.Bu aralar hiç olmadığı kadar mutlu ve huzurluydu.İçinde tatlı bir heyecan vardı küçük bir kız çocuğu gibi sanki..

Ayaklarının hafif hafif ağrıdığının farkına varıyordu yavaşça.Biraz daha yürüdükten sonra ağacın yanında duran oldukça büyük bir taşı farketti.Zaten neredeyse ormanın çıkışına gelmişti.Biraz dinlendikten sonra gidecekti.Taşın üzerine oturdu.Yorulduğunun farkına varması zor olmadı.Etrafındaki güzellikleri izlerken küçük bir sincap geçti yanından.Hemen üzerine doğru gitti.Sincap olduğu yerde duruyordu kaçmamıştı.Bu şaşırtıcıydı ama zaten Sienna'nın hayvanlarla arası her zaman çok iyidir.Bütün hayvanlar ona farklı gözlerle bakarlardı.Sienna sincabı ellerinin arasına almak için ufak bir hamle yaptı ve ''Gel bakalım buraya, seni şirin şey''dedi.Ama sincap büyük bir hızla gözden kayboldu.


Hava kararmaktaydı ve bir an önce ormandan çıkmalıydı.Hızlı ve bastığı yere dikkat ederek yürüyordu.Etrafı izleyerek,temiz havayı içine çekerek ormanın sonuna gelmişti.Hemen eve gidip soğuk bir duş alacaktı.Ondan sonrada belki uzun bir uykuya dalacaktı.Evine,yorulmasına rağmen yürüyerek gidecekti zaten mesafede yakın sayılırdı.Giderken aklından Mick geçiyordu.Yine nerden çıktın sen diye düşünüyordu Sienna.Aklından çıkaramıyordu bir türlü..Oysa o en yakın arkadaşıydı.Zaten Mick için Sienna sadece arkadaşıydı.Ama Sienna ona daha farklı duygular besliyordu.Mick'a öyle bağlanmıştı ki.Hep o vardı yanında hep ona yardımcı olmuştu.Sienna'nın ne zaman başı sıkışsa yetişir,her durumunda yanında olurdu.Sienna Mick'ı hep yanında görmekten çok mutluydu.Ona bir şey söyleyemesede onun yanında olması bile yetiyordu Sienna'ya...

Bunları düşünmekten bıkmıştı artık..Eve geldiğinde hemen salona geçti, üzerindeki hırkayı çıkarıp koltuğun kenarına koydu ve biraz soluklanmak için kendini koltuğa attı.Bir soğuk duştan sonra kesin uyuyacaktı.Duş almaya bile hali yoktu aslında..Sienna'nın hafif hafif gözleri kapanırken telefonun cırtlak sesiyle birden irkildi ve hemen telefona doğru koştu.Telefonu açtı ve bu Mick'tı.Sienna hemen kendini toparladı.Mick acilen Üç Süpürge'ye gelmesi gerektiğini söyledi ve Sienna'nın bir şey söylemesine fırsat vermeden telefonu kapadı.Sienna birden yorgunluğunu unutup odasına koştu.En sevdiği siyah,sade,askılı elbisesini giydi.Ayaklarına küçük topuklu, siyah babetlerini geçirdi.Saçlarını saldı ve bir kaç kez taradıktan sonra kendini dışarı attı.Mickle'nin neden bu kadar acelesi olduğunu merak ediyordu ve bir an önce Üç Süpürge'ye gitmek istiyordu.

Büyük bir telaşla Üç Süpürge'ye geldi.Kapıyı açtı ve karşıdaki masada Mick oturuyordu.Kalbi yerinden çıkacak gibi olmuştu.Gerçi onu her gördüğünde böyle oluyordu bu yüzden buna pek aldırmıyordu.Hemen masanın yanına yaklaştı.

-Bir şey mi oldu Mick??Neden bu kadar acelen var??dedi ve sandalyeye oturdu.Mick'in okyanus gibi mavi gözlerinden kendini alamıyordu.Sanki o okyanusta boğuluyordu.Mick'a da belli etmek istemiyordu ve bu yüzden kendini toparlamaya çalıştı ve masanın örtüsündeki desenleri incelemeye
çalıştı.Mick Sienna'nın yüzüne bakarak;

-Ben.Sienna ben..Ben gidiyorum Sienna..''dedi.Ağzından zor çıkmıştı kelimeler.Sienna şaşkınlık içindeydi.Nasıl gidebilirdi ki Sienna onsuz ne yapardı?Ama onu ne yapıp edip ikna etmeliydi.

-Ne?Ne diyorsun sen?Mick nereye gideceksin??Hem sana çok ihtiyacım var.Sen benim en yakın arkadaşımsın.Ben sen olmadan ne yaparım?''dedi.Daha hiç bir şey anlamamıştı.Nereye gidecekti?Ne kadar kalacaktı?Bu ne demek oluyordu şimdi?Kafası çok karışmıştı.Acaba şaka mı yapıyordu?
-Sienna,biraz kafamı dinlemeye ihtiyacım var.Yani burdan uzak bir ülkeye gideceğim.Merak etme geleceğim kendimi toparlayınca ama ne zaman geleceğimi bende bilmiyorum.Yani hem buradan da biraz uzaklaşmam gerekiyor.Üzülme bak Zaten Jack'te her zaman senin yanında''dedi titrek bir sesle..

-Bana ondan bahsetme lütfen..!!Ben onu sevmiyorum Mick,onun yanımda olmasını istemiyorum,senin yanımda olmanı istiyorum.Bir daha gelmeyeceksin değil mi Mick?Neden gitmek istediğini hala anlayamadım zaten herşey güzel ve sen gitmek istiyorsun.Neden Mick? ''dedi ve belkide söylemenin vaktidir diye düşünüyordu.Gitmesine göz yumamazdı.Onu bırakamazdı..

-Gitmeliyim Sienna..Lütfen soru sorma.Böyle gerekiyor.Sana yalan söyleyecek değilim.Evet bir daha geri dönmeyi düşünmüyorum.Zaten beni buraya bağlayan hiç bir şey yok..''dedi.Sienna artık ne olursa olsun herşeyi anlatacaktı.Biraz cesaretti sadece ihtiyacı olan.Onun gitmesini önlemek için bunları söylemek zorundaydı.Belki yinede gidecekti,belki bir daha yüzüne bakamayacaktı ama bunu denemeliydi.Böyle göz göre göre onun gitmesine izin veremezdi.

-Bende mi yokum Mick?Mick ne diyeceğini bilmiyorum ama gitmemelisin.Çünkü -çünkü ben seni seviyorum Mick.Şimdi söyleyeceğin şeyi duymak istemiyorum Mick.Biliyorum ne diyeceğini..'' gözyaşları içerisinde bunları söylemişti.Mick öylece kalmıştı.Sienna gitmesi gerektiğini anlayıp çantasını alıp hızlıca ilerledi.Mick'ın yüzüne bakacak cesareti bile yoktu artık.Kapının kolunu tuttu ve arkasından Mick koşarak yanına geldi.Sienna'nın kolundan tuttu ve
''Bende seni seviyorum.Gitme nedenim de buydu zaten.Senin beni seveceğine ihtimal bile vermemiştim aslında.Sienna bir şey deme lütfen.Bu anın bozulmasını istemiyorum.''dedi ve Sienna gözyaşlarına hakim olamıyordu.Zaten hiç bir şey söyleyemedi.Ağzından bir kelime bile çıkmadı.Birlikte Üç Süpürge'den çıktılar ve ikiside hiç konuşmuyordu.Sienna'nın gözyaşlarını elinin tersiyle sildi Mick ve artık ağlama der gibi ona baktı.Sienna'nın gözyaşları bir anda bir gülümsemeye dönüştü ve hiç bir şey düşünemiyordu.Sadece etrafa boş boş bakıyordu.Uzun bir yolda yürüyorlardı sanki sonu yoktu.Ama Sienna Mick'la sabaha kadar yürüyebilirdi...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Marsdén Lexie Millér
Hogwarts Müdiresi & Admin
Hogwarts Müdiresi & Admin
Marsdén Lexie Millér


Kadın Mesaj Sayısı : 1972
Yaş : 30
Nerden : ist.
Savaşta Hangi Taraftasın ? : Tarafsız
Asa : Çığlığın Derin Sesi
Kan Durumu : Safkan
Özel Yetenek : Metamorfmagus
Patronus : Unicorn^
Kayıt tarihi : 11/04/08

Büyücü Özellikleri
Galleon Galleon: 1000

-Şifacı Alımları- - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: -Şifacı Alımları-   -Şifacı Alımları- - Sayfa 2 Icon_minitimePaz Ağus. 10, 2008 1:33 pm

Kabul edildi..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://sanal-hogwartsrpg.yetkin-forum.com/lejant-f7/angel-marsde
MeLissa Ellen E. Cody
Muggle
Muggle



Mesaj Sayısı : 1
Kayıt tarihi : 28/10/08

-Şifacı Alımları- - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: -Şifacı Alımları-   -Şifacı Alımları- - Sayfa 2 Icon_minitimeSalı Ekim 28, 2008 7:11 pm

Ad:MeLissa Ellen E.
Soyad:Cody
Rp yaşı:20
Örnek Rp:
Ellen'ın o sormadan herşeyi anlatmasına şaşırmıştı adam öyleki yüzünde şaşırmış bir ifade belirmişti. Herşeyi anlattıktan sonra yüzünü yere eğdi Ellen. Adamın soracağı soruyu tahmin ediyordu ki çok geçmeden beklenen soru geldi.
“Affınıza sığınarak soruyorum! Aileniz nasıl öldü ki; konuşmalarınıza bakılırsa aynı anda ölüme gitmişler gibi. Bu da merak etmeme yol açtı. Üzgünüm.”İşte bundan korkuyordu Ellen'da çünkü bunu anlatmak göründüğü kadar kolay değildi. Ve herşeyi anlattığında ona yardım eden adamın orayı terkedeceğinden hatta yüzüne bir daha bakmayacağından korkuyordu. Ama söylemezse kendiside rahat edemeyecekti. Belkide o kadar büyük bir tepki vermezdi ama yinede korkuyordu işte. Sonunda tüm cesaretini toplayarak konuşmaya başladı''Önce kendimi tanıtmak istiyorum Adım MeLissa Ellen Elisha Cody''Bunu söylerken bile nefes nefese kalmıştı. Ne gerek vardı 3 isim koymaya. Ama ismini annesinden almıştı ona çok benzediği ileri sürülerek konulmuştu bu isim ona. Bir nefes daha alıp devam etti. ''Annem ve babam'' duraksadı etrafını szdü ve kimsenin onları dinlmedinğinden emin olmaya çalıştı. Sonra tekara konuştu''Karanlık Lord tarafından öldürüldü, neden diyeceksiniz bunu çok iyi biliyorum ama bunu söylemek benim için bu kadar kolay değil.''dedi ve kelimeleri toparlamak için kendine biraz zaman tanıdı. Sonra tekrar konuştu''Belki bunu söyleyince benden nefret edeceksiniz yada tebrik edeceksiniz annem ve babam tüm aileye ihanet ederek zaya yardım ettiler. Ve savaşlarda onların yanında bulundular. İşte bu yüzden...''duraksadı''şimdi yanımda değiller'' işte yine canı acımıştı gözleri dolmuştu ağlamamak için kendini o kadar sıkıyorduki. Adamdan gelen tepkiyi hem korkuyla hemde merakla bekliyordu. Onu orda bırakmamasını umut ederek bekliyordu...

(renklendiremedim kusura bakmayın)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Karen Millér
Hogwarts Müdire Yardımcısı
Hogwarts Müdire Yardımcısı
Karen Millér


Kadın Mesaj Sayısı : 595
Yaş : 36
Nerden : ..
Savaşta Hangi Taraftasın ? : ..
Rp Sevgilisi : ..
Asa : ..
Evcil Hayvan : ..
Kan Durumu : ..
Özel Yetenek : Görücü
Kayıt tarihi : 16/07/08

Büyücü Özellikleri
Galleon Galleon: 1000

-Şifacı Alımları- - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: -Şifacı Alımları-   -Şifacı Alımları- - Sayfa 2 Icon_minitimeC.tesi Kas. 01, 2008 3:55 pm

Kabul edildi fakat rp'lerini geliştirmelisin
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://sanal-hogwartsrpg.yetkin-forum.com
 
-Şifacı Alımları-
Sayfa başına dön 
2 sayfadaki 2 sayfasıSayfaya git : Önceki  1, 2
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu :: Çöplük-
Buraya geçin: