2. Dönemin Başlaması

Konu: 2. Dönemin Başlaması Cuma Tem. 04, 2008 11:14 am

... RP IN...

Konu: Geri: 2. Dönemin Başlaması Paz Tem. 06, 2008 4:39 pm

2. dönem başlayınca açılacaktır..

Şimdilik Kilit..

Konu: Geri: 2. Dönemin Başlaması Çarş. Tem. 30, 2008 11:15 am

2. Dönem başladığı için parti başlamıştır..

--RP İN--

Konu: Geri: 2. Dönemin Başlaması Çarş. Tem. 30, 2008 11:42 am

James cüppesini toplayıp diğerleriyle beraber basamağı çıktı. Çok heyecanlıydı. Oturdular ve profesör birer birer yeni öğrencilerin adını söylemeye başladı. Adı söylenenler birkaç adımdan sonra bir sandalyeye ulaşıyor, oturup eski püskü şapkayı kafasına takıyor ve masumca şapkanın ağzından çıkacak sözcüğü bekliyorlardı. Ardından hangi bina söylenirse ordan yüksek bir alkış kopuyordu. İkinci sınıfların tanışmak için küçük öğrencinin etrafında yuvarlak oluşturmasıda cabası. Yani heyecanlanmak için bu sebepler yeterliydi.

Bir ara ürperdi. Profesör onun adını söylemişti;
"James, James Dreamx Potter." Hızla ayağa kalktı. Sanki idam sandalyesiymiş gibi korkarak sandalyeye yaklaştı. Yavaşça oturdu ve şapkayı kafasına taktı. Şapka ikilemde kalmış gibiydi. Sadece James'in duyabileceği şekilde mırıldanıyordu;
"Oldukça zeki yoksa rawenclaw mı? Yok yok beyninin içindeki sinsiliği görüyorum slyterin olabilir mi? Çok cesur, evlat sen gryfindoor kanı taşıyorsun! Hımm bir ortak yol lazım... Eminim Hufflepuff'da çok mutlu olucaksın"

Şapka yüzünü buruşturdu ondan sonra heyecanlı kalabalığa dönerek;
"HUFFLEPUFF" diye bağırdı. En sağdaki masadan kulakları sağır edicek derecede bir alkış koptu. James o masaya gitmesi gerektiğini anladı. Anlamasıyla kendini masanın önünde buldu. Etrafı kendinden bir yaş büyük öğrencilerle çevrilmişti. Herkes bir soru soruyordu.

Konu: Geri: 2. Dönemin Başlaması Çarş. Tem. 30, 2008 4:58 pm

Marissa, 2. dönemin başlaması şerefine bir parti düzenleneğini duymuştu. Can sıkıntısını biraz olsun giderir umuduyla partiye gitmeye kara verdi. Üzerinde askılı siyah bir elbise vardı. Sarı saçları omuzlarından dökülüyordu. Gözlerine yaptığı çok hafif makyaj gerçekten hoş durmuştu. Üstelik gözlerini de ortaya çıkarmıştı. Aslında onu böyle görmek şaşırtıcıydı. Genel olarak süsü sevmezdi. Ama bu sefer bir değişiklik yapmak istedi. Ama ayakkabıları hala aynıydı. Topuklu ayakkabı giymeyi bir türlü beceremezdi. Oda düz taban bir ayakkabı almıştı böyle geceler için..Aynada kendine son bir kez baktıktan sonra partinin yapılacağı yere yöneldi. Oraya varması çok uzun sürmedi. Henüz çok kalabalık görünmüyordu. Buna aldırmadı. Bir bardak meyve suyu alıp koltuklardan birine oturdu. Diğer öğrenciler de yavaş yavaş geliyorlardı..

Out: Ben parti yazdığı için böyle bir Rp yazdım. Şu anda yetkili herhangi bir kişi online olmadığı için soramadım. Ama eğer parti derken dönem başlangıcı şölenini kasteddiyseniz Rp'yi düzeltebilirim..

Konu: Geri: 2. Dönemin Başlaması Çarş. Tem. 30, 2008 5:26 pm

Evan, İkinci Dönemin başlaması adına çok sevinçliydi. Sonunda başlamıştı yani. Kaç günden beri bugünün, partinin hayalini kuruyordu. Ne giyeceği, saçının nasıl olacağı çok önemliydi. Belki partinin en güzel kızı değil; ama en çekici ve göze çarpan kızı olmak istiyordu. Bu yüzden güzel elbiseler seçmiş, saç modelleri beğenmişti.
Minicik bir eteği; üzerinde de ona uygun bir bluzu vardı. Ayaklarında beyaz babetler vardı; topuklu ayakkabı giymemişti. Saçları her zamankinden değişik ve güzeldi onun gözünde. Ablaları da öyle düşünmüştü zaten. Gerçekten bugün çok güzeldi; her zamanki sade, spor Evan değildi. Hem, makyajda yapmıştı. Diğerlerinden farklı ve hafif.
Partiye erken gelmiş olmalı sadece James ve şu an tanımadığı bir kız vardı. Oysa bu önemli bir partiydi. Şimdiye kadar dolacağını düşünüyordu Evan. Sanırım yanılmıştı.
"Acaba millet nerede? Bu partiyi kimsenin kaçıracağını düşünmüyorum."
dedi Evan içinden. Ardından da sevimli bir masaya doğru ilerledi. Kokteyl gibi hazırlanmıştı parti. Evan, lavaboya gidip, saçına başına bir kez daha bakmak istedi. Lavabya gitti ve gerçekten çok mükemmel olduğunu kendine inandırasıya kadar orada kaldı. Sonuçta kendine güvenmesi lazımdı. Aslında her zaman kendinden emin olurdu ; ama bugün nedense biraz utangaçtı. Miley'i, Rihanna'yı ve Peny'i düşünüyordu. Acaba onlar ne giyeceklerdi? Aslında Rihanna'nın ne giyeceğini biliyordu; ama nasıl olacağını hala merak ediyordu. Miley de biraz çıtlatmıştı partiye nasıl geleceği hakkında. Etrafı incelemek amacıyla biraz gezdi. Gerçekten güzel organize edilmişti.
"Acaba kim planladı burayı?"
diye düşündü. Ardından da aptalığına güldü. Tabiki ablası Angel planlamıştı burayı. Süsünden falan da belli oluyordu; ama kendisine bir şey söylemediğinden dolayı şaşırmıştı.
"Abla, abla... Sen var ya..."
dedi Evan. Ardından da şu tanımadığı kızla tanışmak için ona doğru yürüdü. Evan kadar olmasa da güzeldi gerçekten. Biraz kıskanmıştı Evan onu.
"Merhaba, sizi şimdiye kadar hiç görmemiştim. Yeni misiniz?"
dedi. Sizli bizli konuşmak hiç hoşuna gitmemişti. Aklına birden sevgilisi geldi. Uzun zamandır görüşmemişlerdi; zaten hiç bir zaman gözünün önünde olmazdı ki... Her zaman macera peşinde koştuğundan mıdır nedir, aynı yerde durmazdı. Ama Evan, onun Evan'ı aldattığı konusunu hiç düşünmemişti. Ona güveniyordu.
"Umarım partiye gelir."
diye geçirdi içinden. Ardından da içini çekti. Ne var da başkalarının sevgilileri gibi her zaman yanında olmuyordu ki... Kızın cevabını bekliyor, aynı zamanda gelen giden var mı diye etrafı kolaçan ediyordu. Amane gelen vardı ne giden? Saatine baktı. Aslında biraz erkendi daha. Kendisi heyecandan erken gelmişti ya, herkesi de öyle sanıyordu.

Konu: Geri: 2. Dönemin Başlaması Çarş. Tem. 30, 2008 5:43 pm

Miley o hafta çoktan Hogwarts'da olmuştu bile. Hatta ilk gelenlerindendi denilebilirdi. Kıyafetlerinini 1. Dönemin sonlarına doğru seçmesi onun için büyğk avantaj sağlamıştı çünkü Hogwarts'a gelir gelmez ders çalışmaya başlamıştı. Nedeninin kendisinin de bilmediği bir nedenden dolayı huzursuz olup kendini derse vermişti. Kıyafetleri dolabında süs gibi görünmekten başka bir işe yaramamıştı ama gerçekten çok şıktı. Moru tercih etmişti nedense. Üzerinde kısa kollu saten bir bolarolu mor saten bir elbise almıştı. Kemeri kendisinden gümüş rendi işlemeli ve eteği püle püle olan dizlerinin üstünde şık ve zarif bir elibse seçmişti. Amacı çok şık olmak değil göze çarpmamaktı. Ayakkabı olarak da gümüş rengi pullarla süslenmiş topuklu bir ayakkabıydı....

Parti günü akşamı vaktin geçtiğini anlar anlamaz kıyafetlerini çıkardı ve üzerini giyindi. Uzun kahverengi saçlarını lüle lüle yaptırdıktan sonra gümüş rendi çantasını eline aldı ve parti alanının yolunu tuttu...Vardığında kimsenin olmadığını farkedinde üzüldü. Hemen bir masaya geçti ve çantasını kucağına aldı...Biraz bekledikten sonra uzun zamndır görüşemediği biricik arkadaşının lavabodan çıktığı görünce çok sevindi...Evan her zamanki şıklığı ile değildi. Daha da şık olmuştu. Lavabonun önünde eteğini düzeltiyordu. Koşarak yanına gitti...

"Evan?...Tanrı aşkına çok güzel olmuşsun..."

dedi gözlerini faltaşı gibi açarak...Güzelliği göz kamaştırıyordu....

Konu: Geri: 2. Dönemin Başlaması Çarş. Tem. 30, 2008 6:38 pm

Marissa, yanına yaklaşan kıza baktı. Biraz fazla süslüydü sanki.. Yine de güzel gözüküyordu. Ama doğal halinin daha güzel olacağını düşündü. Kız yanına geldi ve;

"Merhaba, sizi şimdiye kadar hiç görmemiştim. Yeni misiniz?"

Marissa kıza gülümsedi.

'' Ah.. evet yeniyim. İlk dönem bazı sorunlar nedeniyle gelememiştim. Ama sonunda burdayım işte. Bu arada ben Marissa. Marissa Tonks. Ya sen? ''

Elini kıza doğru uzattı. Tokalaşmak iyi bir iletişim için gerekliydi. Kızdan cevap beklerken onu inceliyordu. Gerçekten güzel olmuştu..

Konu: Geri: 2. Dönemin Başlaması Çarş. Tem. 30, 2008 7:15 pm

Rosie trenden Nick ile birlikte çıkmıştı. Ama şu anda Nick'i hiçbir yerde bulamıyordu. Zaten bulup ne yapacaktı ki? Belki sevgilisini görmeye gitmiştir diye düşündü ve büyük salondan çıktı. Zaten binasına seçilmişti. Ravenlaw.. Bu binaya seçileceğini biliyordu zaten. Mutlu bir şekilde, belki hayatında ilk defa bu kadar mutlu bir şekilde partiye gitti. Çok kişi yoktu. Çünkü çoğu büyük salondaydı. Rosie seçilip yemeğini yedikten sonra buraya gelmişti zaten. Yoksa herkes büyük salondaydı.

Gerçekten güzel bir ortamdı. Birkaç kız vardı ileride. Onların yanına gitti. Cana yakın birilerine benziyorlardı. Büyük salonda masalarında iki tane kız görmüştü. Bİrini çıkartmıştı. Seçmek Şapka'nın adını söylediği sarı saçlı kızdı bu. Marissa Tonks. Belki arkadaş olabilirlerdi. Bu konuda pek iyi sayılmazdı ama yine de deniyecekti. Hogwarts'a gelmeden önce boyadığı saçlarına elinde tuttuğu küçük aynada göz attı. Sarı saçlarının üstüne boyadığı siyahlar çok az geçmişti. Ama ilk başlarda böyle olacağını biliyordu zaten. Uçlarındaki pembe ve mavi saçlarsa hiç çıkmamış ve ilgi çekici duruyordu. Gözlerine yaptığı lacivert koyu makyaj ise çok güzel duruyordu. Dudağına sürdüğü pembe parlatıcı ise yemek yedğinden dolayı geçmiş gibiydi.

Aynayı cebine koydu ve kızların yanına gitti. Konuşmalarını dinledi.

"Merhaba, sizi şimdiye kadar hiç görmemiştim. Yeni misiniz?"
"Evan?...Tanrı aşkına çok güzel olmuşsun..."
'' Ah.. evet yeniyim. İlk dönem bazı sorunlar nedeniyle gelememiştim. Ama sonunda burdayım işte. Bu arada ben Marissa. Marissa Tonks. Ya sen? ''

Rosie konuşmalarını dinledikten sonra yanlarına gitti ve merhaba dercesine gülümsedi. Konuşmalarını dinlemişti. Belki doğru bir şey değildi, ama yine de belli etmedi dinlediğini. Yüzsüzlüğünü kimseye göstermek istemiyordu. Yoksa edineceği arkadaşlarını kaybedebilirdi ilk günden.

Konu: Geri: 2. Dönemin Başlaması Çarş. Tem. 30, 2008 7:25 pm

Marissa, diğer kızla konuşurken yanlarına bir kız daha geldi. Kızı yemekten tanıyordu. Aynı binadaydılar. Kıza döndü;

'' Merhaba.. Ben Marissa. Sanırım aynı binadayız. Yanlış hatırlamıoyrsam öyle.. ''

dedi gülümseyerek. Kızın değişik bir hali vardı. Pek cana yakın durmuyordu..

Konu: Geri: 2. Dönemin Başlaması Çarş. Tem. 30, 2008 7:32 pm

Rosie diğer kızların konuşmasını dinlemekten sıkılmıştı aslında. Esnedi. Ama bir şey demedi. Önceliği onlardan bekledi. Zaten Marissa konuşmaya başlamıştı bile. İyi arkadaş olacaklarını umuyordu. Cana yakın ve sıcak biri duruyordu.

'' Merhaba.. Ben Marissa. Sanırım aynı binadayız. Yanlış hatırlamıoyrsam öyle.. ''

Rosie gülümsedi. Onu takip etmişti. Ama demek ki Rosie'nin takip ettiğini düşünmüyordu. Buna biraz bozuldu. Marissa Rosie'den önce seçilmişti binaya. Bu yüzden Rosie takip etmek zorunda kalmıştı. Normalde takip etmezdi aslında. Marissa haklı gibi görünüyordu. Sıcak bir gülümseme ile karşılık verdi.

" Evet.. Seni görmüştüm Marissa. Benden bir önce seçilmiştin. Ben de Rosie.."

dedi ve rengarenk boyadığı tırnaklarıyla oynamaya başladı. Onun kadar süslenen başka birini görmüyordu. Ama en güzel de o gibi görünüyordu. Ancak kendi binalarında gördüğü kızın Evan diye bahsettiği kızın da ondan aşağı kalır yanı yoktu. Marissa ise kendi halinde, kendi doğallığında bir kızdı. Gülümsemeye devam etti ve diğerlerine baktı.

out: sırayLa mı yazacağız yoksa biz böyLe devam mı edeLim Neutral

Konu: Geri: 2. Dönemin Başlaması Çarş. Tem. 30, 2008 7:36 pm

" Evet.. Seni görmüştüm Marissa. Benden bir önce seçilmiştin. Ben de Rosie.."

Marissa, kızın gülümsemesine sevindi. Biraz süslüydü ama yine de güzeldi.

'' Tanıştığımıza sevindim Rosie.. Ben diğerleriyle tanışırken seçildiğini duyamamışım. Kusura bakmazsın herhalde.. ''

diyerek güldü. İyi anlaşacaklarını umuyordu..

Konu: Geri: 2. Dönemin Başlaması Çarş. Tem. 30, 2008 7:48 pm

Rosie yanında taşıdığı ufak çantasından parlatıcısını ve aynasını çıkardı ve Marissa konuşana kadar onu sürmeye başladı. Şimdi daha hoş görünüyordu en azından neyin eksik olduğunu anlamıştı bu bile yeterdi. Yanındaki kızlar kendi aralarında konuşmaya daldıkları için Rosie onlarla tanışma fırsatı bulamamıştı.

Kendisiyle ilgilenmeyi bıraktı ve aynası ile parlatıcısını küçük çantasına koydu. Marissa'yı süzmeye başladı. Gerçekten güzeldi. Şimdi kıskanmaya başlayacaktı ki egolarını tatmin etmesi gerektiğini düşündü. Kendisini övmesini bırakmasını öğrenmesi gerekiyordu. Marissa'nın gözlerine yaptığı hafif makyaj dikkatini çekmişti. Rosie'ye hafif makyaj hiç yakışmazdı. Yoksa o da doğallığı seven biriydi. Sadece biraz saçlarına boya, biraz göz makyaji, biraz da parlatıcı. Yoksa gayet doğal biriydi.

'' Tanıştığımıza sevindim Rosie.. Ben diğerleriyle tanışırken seçildiğini duyamamışım. Kusura bakmazsın herhalde.. ''

Rosie gülümsedi. Böyle ufak bir şey için Hogwarts'ta edineceği arkadaşının ilk günden kusuruna bakıp kıracak değildi herhalde. Hemen yanlarında iki tane sandalye gördü ve Marissa'ya orayı işaret etti. İkisi birlikte oraya oturduktan sonra Rosie konuşmaya başladı. Ne diyeceğini de bilmiyordu aslında.

" Önemli değil. Benimle ilgilenemezsin ya habire. Bu arada doğal bir güzelliğin var gerçekten hoşuma gitti."

dedi ve göz kırparak onu incelemeye devam etti. Ütsüne giydiği siyah elbise ise çok hoş görünüyordu. Kendi kıyafeti ise daha güzel gibiydi sanki onunkinden. Siyah bir kapri ve üstüne giydiği mor ve tüylü bir tişört. Siyah elbiseden daha ilgi çekici olmalıydı. Rosie habire kendini övmeye devam edecek olursa arkadaşsız kalacaktı. Bu yüzden kendine bakmayı bıraktı ve Marissa'nın yüzüne baktı tekrar.

Konu: Geri: 2. Dönemin Başlaması Çarş. Tem. 30, 2008 7:56 pm

" Önemli değil. Benimle ilgilenemezsin ya habire. Bu arada doğal bir güzelliğin var gerçekten hoşuma gitti."

Marissa ve Rosie sandalyelere oturduktan sonra söylemişti bunları Rosie. Marissa, her zamanki gibi iltifattan dolayı hafifçe kızardı. Bu onu daha da hoş gösteriyordu.

'' Teşekkürler.. Makyajla aram pek iyi değildir. Arada bir göz makyajı yaparım o kadar. Zaten yakışmıyor pek fazla. Yani sen de durduğu gibi duracağını sanmıyorum Ya da şuradaki kızda. ''

dedi. Parmağıyla belli etmeden Evan'ı gösterdi.

'' Ama onun da makyajsız daha güzel olacağından eminim. Senin de öyle. ''

dedi. Doğal güzelliğinin farkına varmasını isterdi doğrusu..

Konu: Geri: 2. Dönemin Başlaması Çarş. Tem. 30, 2008 8:10 pm

Nick dönemin açılışı için bir parti olacağını öğrendiği an çok heycanlanmıştı. Büyük salondan çıktıktan sonra hemen odasına gitti ve partide ne giyeceğini düşündü. Geçen sene amcası ona 2 tane takım elbise almıştı. Bir tanesi siyah pantolon ve ceket içine İtalyan mavisi bir gömlek, diğeri de siyah pantolon ve gömlek, üstüne de beyaz bir ceketti. Papyon takmayı sevmediği için amcasından 3 tane kravat istemişti. Ne giyeceğine karar verene kadar bir duş aldı. Nick parti için bu kadar özenliydi çünkü Hermione'de partiye gelecekti. Onun için kendisinin de daha çok sevdiği siyah takım içine mavi gömleği giydi ve üstünde Bugs Bunny'ler olan siyah bir kravat taktı. Saçları için özel bir şey yapmasına gerek yoktu çünkü zaten normalde fazlasıyla kıvırcıktı. Sadece kabarmaması için jöle sürdü ve aynada kendisine baktı. Hayatında ilk defa kendini bu kadar yakışıklı ve özenli görüyordu. Artık gitmeye hazırım diye düşündü ve yine amcasının geçen sene aldığı parfümden sıktı. Nick bu kokuyu seviyordu çünkü bu ölen babasının her zaman sıktığı parfümdendi. Ona hep babasını hatırlatırdı. Son olarak ayakkabılarını giydi ve odadan çıktı. Parti alanına doğru yürürken koridorlarda kendisi gibi takım elbise giyinmiş erkekler ve en güzel kıyafetlerini giymiş kızlar vardı. Nick parti alanına geldiğini içerden gelen uğultudan anladı ve içeriye girdi. Burası gerçekten çok kalabalıktı ve çok fazla ses vardı. Nick içeriye girip biraz yürüdükten sonra Rosie'yi gördü ve hemen onun yanına gitti. Gördüğü kız trendekinden tamamen farklıydı. Rosie'ye "Selam Rosie, çok güzel olmuşsun, saçların sanki trendekinden daha güzel ve farklı..." dedi ve kocaman gülümsedi. Hemen ardından Hermione'ye bakındı fakat anlaşılan daha gelmemişti. O gelene kadar Rosie'yle birlikte olup gelince de Hermione ve Rosie'yi tanıştırmak istiyordu...

Konu: Geri: 2. Dönemin Başlaması Çarş. Tem. 30, 2008 8:30 pm

Marissa'nın kızardığını görünce Rosie kendini tutamadan sessizce bir kahkaha attı. Kendine hakim olamadan gülmüştü. Daha sonra sustu ve tırnakları ile oynamaya başladı yine. Ojeleri hafif çıkmaya başlamıştı. Ortak salona gittiklerinde yenilerim diye düşündü ve moralini bozmadı. Marissa'ya döndü ve gülmesini zor yatıştırarak kusura bakma dercesine ona baktı ve gülümsedi ardından da.

'' Teşekkürler.. Makyajla aram pek iyi değildir. Arada bir göz makyajı yaparım o kadar. Zaten yakışmıyor pek fazla. Yani sen de durduğu gibi duracağını sanmıyorum Ya da şuradaki kızda. ''

Eliyle Ravenclaw'lı kızın "Evan" diye bahsettiği kızı gösterdi. En azından öyle umuyordu. Saygısızlık olmasın diye fazla belirgin şekilde göstermemişti. Ama açıklama yapacağını biliyordu en azından -ki tam bunu soracaktı o da. Ancak Marissa açıklama yapmaya başlamıştı bile. O da Evan'a baktı. Onu yemete Slytherin masasında görmüştü. 2. sınıf olmalıydı büyük ihtimalle. Çünkü onu seçmen şapkaya çıkarken görmemişti. Yanındaki Ravenclaw'lı kızı da öyle.

'' Ama onun da makyajsız daha güzel olacağından eminim. Senin de öyle. ''

Rosie biraz kırılmıştı. Bu haliyle çirkin olacağını mı düşünüyordu. Ama az önceki cümlesinde. Sende durduğu gbi duracağını sanmıyorum demişti. Yani bu da çok sürse çirkin olacak gibi bir şey miydi? Yada Rosie'ye çok mu yakışıyor demek istemişti. Biraz düşündükten sonra cümlesinin ne anlama geldiğini anlamıştı. Makyajı güzeldi Rosie'nin. Ama doğal olarak daha güzel olacağını düşünüyordu. Rosie gülümsedi ve:

"Sağ ol. Ama ben bu halde kendimi daha güzel buluyorum. Zaten evdekiler de kızmıyorlar. Engel yok yani."

Rosie gülümsedi. Evdekiler diyebilmişti. Annem ve babam diyememişti öz olmadıkları için. Göz makyajının silindiği hisine kapıldı bir an nedense. Aynasını bir hızla çıkardı ve kendine baktı. Ama gözlerindeki lacivertlik olduğu gibi duruyordu. Mavi lensleri de kaymamıştı. Peki neden gözleri yaşarmış hissine kapılmıştı ki? Aynayı tekrar çantasına koydu ve Marissa'yı süzdü. Yanına birinin geldiğini gördü. Nick'ti bu. Kompartımanda konuştuğu yakışıklı çocuktu. Şimdi daha şık görünüyordu. Kendi arkadaşıyla gurur duydu bir anda.

"Selam Rosie, çok güzel olmuşsun, saçların sanki trendekinden daha güzel ve farklı..."

Rosie şaşırlmıştı. Daha az önce çantasına koyduğu aynasını tekrar aynı hızla çıkarttı. Kötü mü görünüyordu yoksa? Bir an kendine baktı. Aslında bir farklılık yoktu. Sadece saçlarını kıvırtmıştı Nick'ten özenip. Nick'e baktı. ÜStündeki takım elbise ve kravatıyla Rosie'den daha şık duruyordu. Bir an onu kıskandı. Saçlarına da jöle sürmüştü. Gerçekten yakışmıştı. Ama güzel olmuşsun deyince gülümsedi. Demek ki farklılığı güzeldi. Saçları düz değildi. Tek fark buydu zaten.

"Sağol Nick. Sen de daha hoş görünüyorsun. Takım elbise filan yakışmış yani."

dedi ve kıkırdadı. Aynasını çantasına geri koydu ve saçlarının uçlarnın hafif düzleştiğini fark etti. Ama yine de güzel göründüğüne şüphe yoktu. O her haliyle güzeldi zaten. En azından bunu ona söyleyen birkaç kişi vardı. Yani şımarmasını sağlayanlar vardı. Rosie bunu istemiyordu, ama üvey anne ve babasının yaptığı şeylerden de bazen hoşlanmıyordu değildi.

Konu: Geri: 2. Dönemin Başlaması Çarş. Tem. 30, 2008 8:47 pm

Uzun bekleyişten sonra parti başlamıştı. James hızla etrafını taramaya başladı. Hufflepuff hayaleti Şişman Keşişi gördü. Onun hakkında çok okumuştu. En eski Hogwarts öğrencisiydi. Bir selam vermek istedi ve veride;
"Selam, Şişman Keşiş." Hayalet saydam vücudu ile etrafına bakarak sesin nerden geldiğini kestirmeye çalıştı. Sonunda James'e döndü ve;
"Selam." diye mırıldandı. Hayaletin çabukcak geçiştirmesi James'in hoşuna gitmemişti. Birkaç seniye sonra Şişman Keşiş dikkatlice onu süzmeye başladı parlak rozete bakarak:
"Hımm, Hufflepuff sınıf başkanı, ha?" dedi. James bir an duraksadı ve:
"Şeyy, e-vet." diye kekeledi. Ardından hayalet başka birini görmüş gibi uzaklaştı...

Konu: Geri: 2. Dönemin Başlaması Çarş. Tem. 30, 2008 8:51 pm

Nick'in söylediklerine karşılık olarak Rosie "Sağol Nick. Sen de daha hoş görünüyorsun. Takım elbise filan yakışmış yani." demişti. Nick, Rosie'nin bu cooL tarzını seviyordu. Buradaki ilk arkadaşının kendi gibi eğlenceli olmasına çok mutlu olmuştu. "Ben de teşekkür ederim Rosie'ciğim. Ee neler yaptın trenden sonra ?" dedi ve partide yanlız kalmak istemediğini belirten gözlerle Rosie'ye baktı...

Konu: Geri: 2. Dönemin Başlaması Çarş. Tem. 30, 2008 9:02 pm

Rosie Nick'e baktı. Gerçekten iyi biriydi. Öyle hissediyordu en azından, yada onu göstermek istediği biri gibi gösteriyordu kendi gözünde. Kafası karışmıştı. Saçma sapan düşünmeyi bıraktı ve Nick'in sözlerine kulak verdi.

"Ben de teşekkür ederim Rosie'ciğim. Ee neler yaptın trenden sonra ?"

'ciğim' takısı Rosie'nin ismine ne kadar da yakışmıştı. Bir an kendi kendine sevinmeden duramadı. Annesi ve babası da söylüyordu, ama en yakın arkadaşının demesi gibi olmuyordu. Rosie Marissa gibi olmaya çalıştı. Mütevazı, ama olamıyordu. Kendine engel olamadan ufak bir kahkaha attı az önceki gibi. Yüzünde güzelsin dediği Marissa'nın utandığı gibi bir ifade yoktu. Daha çok kendiyle gurur duyan, böbürlenen bir ifade takınmıştı. Ama aldırmamıştı. Konuşmaya başladı.

"Hiçbir şey Nick ya. Büyük Salona gittim işte binamı seçtiler. Seni de gördüm. Hoş duruyordun Hermione'nin sana nasıl baktığını gördüm. Onunla da tanışmış oldum. Daha doğrusu tanışmadım daha ama nasıl biri olduğunu gördüm. Neyse işte öyle. Ondan sonra da yatakhaneye çıktım. Saçlarımı kıvırdım filan. Makyaj, kısacası süslendim. Ama Marissa bana doğal olmamı söylüyor. Sence bu halim daha iyi değil mi ya?"

dedi üzgün bir sesle ve Marissa'ya baktı dargın bir duruşla.

Konu: Geri: 2. Dönemin Başlaması Çarş. Tem. 30, 2008 9:37 pm

Nick, Rosie'nin kendine olan güvenini seviyordu ve gerçekten böyle kızlarla arkadaşlık kurmak istiyordu. Rosie "Hiçbir şey Nick ya. Büyük Salona gittim işte binamı seçtiler. Seni de gördüm. Hoş duruyordun Hermione'nin sana nasıl baktığını gördüm. Onunla da tanışmış oldum. Daha doğrusu tanışmadım daha ama nasıl biri olduğunu gördüm. Neyse işte öyle. Ondan sonra da yatakhaneye çıktım. Saçlarımı kıvırdım filan. Makyaj, kısacası süslendim. Ama Marissa bana doğal olmamı söylüyor. Sence bu halim daha iyi değil mi ya?" dedi Nick'e cevap olarak ve hafif asık suratla yanındaki kıza baktı. Nick onu tanımıyordu ama yüzündeki ifadeden utangaç biri olabileceğini çıkardı. Rosie'ye baktı ve onu bir kez daha inceledi. Dürüst olacaktı çünkü insanlara yalan söylemek veya göz boyamak için onları kandırmayı hiç sevmezdi. "Bence her halinle muhteşemsin Rosie. Yani güzel olmak için normal zamanda bir şey yapmana gerek yok. Ama bu bir parti ve buraya herkes en güzel haliyle gelir o yüzden çok iyisin." dedi. Hemen ardından da ekledi "Tabi sen kendini nasıl rahat ve güzel hissediyorsan öyle ol ama dediğim gibi ben seni her halinle çok güzel buluyorum." diye ekledi ve gülümseyerek Rosie'nin omzunu okşadı. Bu Nick'in sevdiği insanlara yaptığı bir şeydi. Ama Rosie'nin yanlış anlamasından korktuğu için elini hemen geri çekti ve hafif utanarak kafasını öne eğdi...

Konu: Geri: 2. Dönemin Başlaması Çarş. Tem. 30, 2008 9:57 pm

"Bence her halinle muhteşemsin Rosie. Yani güzel olmak için normal zamanda bir şey yapmana gerek yok. Ama bu bir parti ve buraya herkes en güzel haliyle gelir o yüzden çok iyisin."

Rosie saçlarını geri savurdu ve gülümsedi. Böyle demesi ona gurur vermişti doğrusu. Bunu söyleyen ilk kişiydi. Ama doğal halini görmemişti ki. Doğal haliyle kimsenini karşısına çıkmazdı. Belki binasında olanlar görebilirdi nadir. Ama hayal ediyor olabilirdi. Bu yandan düşündü, o yüzden bir şey söylemedi.

"Tabi sen kendini nasıl rahat ve güzel hissediyorsan öyle ol ama dediğim gibi ben seni her halinle çok güzel buluyorum."

Kolunu omzuna atıp sıvazlamıştı. Rosie gülümsedi ve ona baktı. Nick Rosie'nin yanlış anlayacağından dolayı elini çekmişti. Ama Rosie arkadaşlarının onu başka gözle bakmayacağını biliyordu, ne de Rosie'nin onlara o gözle bakmayacağından emindi. Bu yüzden gülmekle yetindi. Öne eğmiş başını kaldırdı ve elini yüzünden çekerek konuşmaya başladı.

"Teşekkür ederim de merak etme yanlış anlayacak biri değilim."

dedi ve kendine engel olamadan tekrar küçük bir kahkaha attı. Yanındaki Marissa'ya baktı. Hiçbir şey demeden diğerlerine bakıyordu. Bu yüzden hiçbir şey söylemedi. Bir Marissa'ya bir Nick'e bir de ilerideki kızlara bakarak Nick'e geri döndü yüzünü ve gülümsemeye devam ederek dinlediğini belirtti.

Konu: Geri: 2. Dönemin Başlaması Çarş. Tem. 30, 2008 10:12 pm

"Teşekkür ederim de merak etme yanlış anlayacak biri değilim." Rosie'nin bu sözleri Nick'i çok rahatlatmıştı. En azından artık dostum diyebileceği bir arkadaşa sahipti. Ne mutlu ki Rosie'ye görede Nick öyleydi. Yada en azından Nick öyle düşünüyordu. "Korktuğum şey buydu ama neyse ki senin gibi anlayışlı bir arkadaşım var... Biliyor musun Rosie, senle tanıştığımdan beri sanki hayatıma renk geldi, herşey çok daha güzel geliyor bana." Nick neden böyle bir şey söylediğini bilmiyordu ama içindekileri Rosie'ye söylemek gerçekten çok iyi olmuştu...

Konu: Geri: 2. Dönemin Başlaması Çarş. Tem. 30, 2008 10:23 pm

"Sağ ol. Ama ben bu halde kendimi daha güzel buluyorum. Zaten evdekiler de kızmıyorlar. Engel yok yani."

"Selam Rosie, çok güzel olmuşsun, saçların sanki trendekinden daha güzel ve farklı..."

"Sağol Nick. Sen de daha hoş görünüyorsun. Takım elbise filan yakışmış yani."

"Ben de teşekkür ederim Rosie'ciğim. Ee neler yaptın trenden sonra ?"

"Hiçbir şey Nick ya. Büyük Salona gittim işte binamı seçtiler. Seni de gördüm. Hoş duruyordun Hermione'nin sana nasıl baktığını gördüm. Onunla da tanışmış oldum. Daha doğrusu tanışmadım daha ama nasıl biri olduğunu gördüm. Neyse işte öyle. Ondan sonra da yatakhaneye çıktım. Saçlarımı kıvırdım filan. Makyaj, kısacası süslendim. Ama Marissa bana doğal olmamı söylüyor. Sence bu halim daha iyi değil mi ya?"

"Bence her halinle muhteşemsin Rosie. Yani güzel olmak için normal zamanda bir şey yapmana gerek yok. Ama bu bir parti ve buraya herkes en güzel haliyle gelir o yüzden çok iyisin.Tabi sen kendini nasıl rahat ve güzel hissediyorsan öyle ol ama dediğim gibi ben seni her halinle çok güzel buluyorum."

"Teşekkür ederim de merak etme yanlış anlayacak biri değilim."

"Korktuğum şey buydu ama neyse ki senin gibi anlayışlı bir arkadaşım var... Biliyor musun Rosie, senle tanıştığımdan beri sanki hayatıma renk geldi, herşey çok daha güzel geliyor bana."

Marissa sohbetin iyi gittiğini düşünüyordu. Ama yine de arada bir Rosie'nin veya Nick [-Rosie'nin söylediği isim buydu-]'in ona bakışlarını beğenmemişti. Dediğine diyeceğine pişman olmuştu. Gitmeyi düşündü, ama Rosie'nin ona baktığını görünce bir şey söylemedi. Kalmaya karar verdi ve eteğini düzelterek konuşmaya başladı. Nick'e elini uzattı ve:

"Ben Marissa. Rosie ile aynı binadayım. Memnun oldum Nick."

dedi ve eli havada beklemeye başladı.

Konu: Geri: 2. Dönemin Başlaması Çarş. Tem. 30, 2008 10:26 pm

"Korktuğum şey buydu ama neyse ki senin gibi anlayışlı bir arkadaşım var... Biliyor musun Rosie, senle tanıştığımdan beri sanki hayatıma renk geldi, herşey çok daha güzel geliyor bana."

Rosie gülümsedi ve Nick'e baktı. Gerçekten öyleydi. Rosie için de öyleydi. Bir arkadaş daha edinmişti. Ama Nick ile konuşurken onu dışladığını hissetti ister istemez. Tam ona dönmüştü ki Marissa da Nick'e elini uzatıp konuşmaya başlamıştı.

"Ben Marissa. Rosie ile aynı binadayım. Memnun oldum Nick."

Girişken olmasını sevmişti. Umarım Marissa'nın eli havada kalmaz diye bakıyordu. Rosie Nick'e baktı ve daha sonra Marissa'ya. Üçü çok iyi arkadaş olacaklardı belki de. Bunun düşüncesiyle sandalyesinde arkasına yaslandı ve onların tanışmasını izledi.

Misafir

Üzerindeki cüppeden bir hayli sıkılmıştı. Çıkarırsa bir sorun olur muydu ki? Bu soruya cevap vermediği için cüppe üzerinde kaldı. Şakaklarında birikmiş ter damlacıklarını silmeye çalışırken Slytherin Kızlar Yatakhanesi’nin yerini bulmuştu. Buraya birkaçyüzlercesürü kız öğrencinin içeride olabileceğini tahmin ediyordu –ki kalabalıktan hiç hoşlanmazdı-. En iyisi partiye gidip birkaç öğrenciyle tanışmak diye düşündü. Daha yeni gelmişti; ama tek başına hiç zevki çıkmıyordu buraların. Kafasına göre iki-üç arkadaş bulsa yeterliydi onun için. Tabi birkaç tane de düşman gerekliydi. Yoksa zevki çıkar mıydı? Düşünceleriyle birlikte Ortak Salon’u bulmaya çalışıyordu. Evet, işte orada! Hızlı sayılabilecek adımlarla ilerlerken orada bulunan öğrencilere göz gezdirmekten geri de kalmıyordu Ama tabii ki Ls kızları ve slytherinli arkadaşları da fena sayılmazdı.

Parti'ye girdiğinde fark ettiği iki oğlan ile dört kız öğrenci kendi aralarında muhabbete dalmışlardı. Aralarına nasıl sızabilirdi ki şimdi? Tamam, vazgeçmeliydi. Yeni insanlarla tanışma fikri çok aptalca değil miydi zaten? Ama fark edemediği bir şey vardı. Ortak Salon’dan içeriye girmiş ve kendisini rahat koltuklardan birinde bulmuştu. Kendisine bakan meraklı gözlere aldırmamaya çalıştı. Pembeleşmiş suratını aşağı doğru indirirken yavaş yavaş kesilen sesler sonunda yok olmaya kadar gidiyordu. Hızlı atan kalbini yavaşlatırken aldığı derin nefesler işe yarıyordu. Peki ya şimdi ne yapmalıydı? Selam vermesi gerekiyordu; yoksa bu insanlar kendisi hakkında kötü şeyler düşünebilirlerdi. Tekrar derin bir nefes almalı ve karşısındaki insanlara selam vermeliydi.

“Selam!”

Bu kadar yeterli miydi? Kendisine tanıtmasına gerek var mıydı? Ya da kafasını kaldırarak karşısında duran öğrencilere gülümsemeli miydi? Ne çok soru sormuştu kendisine böyle? Ama haklıydı; çünkü daha kimseyi tanımıyordu. Trenle gelirken bile bir kişiyle tanışmamıştı. O zamanlar pek umurunda değil gibiydi. Sadece yalnız kalmak istemişti kompartımanında. Pişman değildi de zaten. Niye olsun ki? Öğrencilerin kendisine yaklaşmasıyla pembeleşmiş yüzünü hafifçe kaldırdı. En tatlı gülümsemesini de yüzüne koyarak ışıldayan gözleriyle onlara baktı. Zaten fazla da laubali olmayı düşünmüyordu.

“Ben Penelopé. İkinci sınıf öğrencisiyim. ”

Tek tük arkadaşı olmuştu bu yaşına kadar. Bir tane komşularının oğlu vardı ama birkaç sene önce Hogwarts’a başlamasıyla bir daha onunla görüşememişti.